Üsküdar Üniversitesi Senatosu Seçici Kurulu tarafından 24 altın değeri yaşatmak amacıyla kamuoyu tarafından alanında örnek olan kişi ve kurumlara verilen Yüksek İnsani Değerler Ödülleri, 10’uncu kez sahiplerini buldu.
Spor, güncel, finans, edebiyat, eğitim ve bilim alanlarında iz bırakan, fayda sağlayan, değer oluşturan başarılara yönelik sunulan Yüksek İnsani Değerler (YİDER) ödülleri bu yıl Fatma Şahin, Özdemir Erdoğan, Ahmet Çalık, Jenny Molendyk Divleli, Mehmet Yıldız, İskender Pala, Tohum Otizm Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri, Prof. Dr. Yunus Ali Çengel ile Doç. Dr. Zeliha Bürtek’e verildi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan değer erozyonu ve yozlaşmasına dikkat çekti. Değer çürümesinin sosyal bir kanser olduğuna dikkat çeken Tarhan, yüksek insani değerler olmadan küresel huzurun olamayacağını sözlerine ekledi. Tarhan, vicdanın ise çok önemli bir değer olduğunun da altını çizdi.
Üniversitenin aydın potansiyelini insanlık adına hizmete sunmak istediklerini dile getiren Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, “Çünkü biz burada bize gelen gençleri yetiştiriyoruz. Aynı zamanda insan sever, kendi insanlığının farkında olan, insani değerlerin farkında olan kişiler olarak topluma göndermek istiyoruz.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi, Adalet, Dürüstlük, Şefkat ve Merhamet, Şeffaflık, Cesaret, Empati ve Sorumluluk, Güven ve Sadakat, Utanma, Alçakgönüllülük, Yardımlaşma, Helalleşme, Selamlaşma, İçtenlik, Bağışlama, Cömertlik, Fedakârlık, Minnettarlık, Çoğulculuk, Katılımcılık, Özgürlükçülük, Hesap Verebilirlik, Uzlaşmacılık, Yenilikçilik, Vefa gibi 24 altın değeri yaşatmak amacıyla her sene Üsküdar Üniversitesi Seçici Kurulu’nun değer gördüğü kişi ve kurumlara “Yüksek İnsani Değerler Ödülleri”ni takdim ediyor.
Önemli isimler ödüllendirildi…
Bu yılki Üsküdar Üniversitesi 10. Yüksek İnsani Değerler (YİDER) Ödülleri Töreni, Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesi İbni Sina Oditoryumunda düzenlendi. Bu yılki törende ödüller; Türkiye'deki kadınların siyasette daha fazla yer alması için çalışmalar yapan, kadın istihdamı, aile birliğinin bütünlüğü ve varlığının devamı için çeşitli projeleri destekleyen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e verilmek üzere ödülü Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Zehra Ünal‘a Rektör Danışmanı Halide İncekara tarafından verildi.
Küçük yaşlardan itibaren aldığı müzik eğitimiyle caz, Türk halk müziği, Türk sanat müziği, Türk hafif müziği ve Anadolu rock tarzlarını kullanarak Türk müziğine katkılar sunan müzisyen Özdemir Erdoğan’a ödülü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, girişimci ve lider olarak hem Türkiye’nin ekonomik büyümesine hem de uluslararası pazarlarda Türkiye'nin tanıtılmasına büyük katkılar sağlayan ve eğitim alanında önemli projelere imza atan iş insanı Ahmet Çalık adına BKT Arnavutluk Ve BKT Kosova Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Mert Turgut Çalık’a ödülü Üsküdar Üniversitesi Tarhan Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Fırat Tarhan, İslamiyet ile tanışıp Müslüman olduktan sonra çocuklarıyla birlikte İslamiyet'i ve Hazreti Muhammed'i tanıtmaya yönelik çalışmalar yapan ve çocuklara yönelik kitaplar yazarak İslam’ı doğru şekilde kavramalarına katkıda bulunan yazar Jenny Molendyk Divleli’ye ödülü Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı Özcan Demir İle Sağlık, Kültür ve Spor Daire Yöneticisi Sadık Paksoy, ‘Hayalhanem’ adlı kanalda dini ve manevi konular üzerine sohbetler ve konferanslar düzenleyerek İslam dini, kişisel gelişim ve hayatın çeşitli yönleri hakkında derinlemesine bilgiler sunan yazar Mehmet Yıldız’a ödülü Rektör Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Zelka, tarih, edebiyat ve kültürü eserlerinde harmanlayarak Türk edebiyatına önemli katkılar sağlayan, divan şiirinin kökenlerini ve anlamını genç nesillere aktaran yazar İskender Pala’ya ödülü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türker Tekin Ergüzel, Otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan çocukların erken tanı ve eğitimine destek olmak amacıyla kar amacı gütmeyen Tohum Otizm Vakfı’nı kuran, vakıf vasıtasıyla otizmli bireylerin erken tanı ile eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerine erişimini sağlayarak topluma kazandırılmalarını destekleyen Tohum Otizm Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri adına Genel Müdür Burçak Karakaya’ya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Koçak, akademik çalışmalarıyla enerji sistemleri alanında projelere katkı sağlayan, modern mühendislik eğitimine yaptığı katkılarla öncü bir isim olan Prof. Dr. Yunus Ali Çengel’e ödülü Rektör Danışmanı Prof. Dr. İsmail Barış, toplumsal duyarsızlaşma, bireyselleşmenin getirdiği yabancılaşma, etik erozyon ve değer kaybı gibi konuları titizlikle ele alan, sosyal çürümenin önüne geçmek için somut adımlar atılmasına ilham veren akademisyen Doç. Dr. Zeliha Bürtek’e de ödülü Rektör Prof. Dr. Nazife Güngör tarafından takdim edildi.
Nevzat Tarhan: “Toplum olarak şiddet toplumuna doğru mu gidiyoruz?”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, medyaya yansıyan iki olayı anımsatarak, Kars'ta, bir uzman çavuşun "yan baktın" diye birisini öldürdüğünü, Kadıköy'de de 15 yaşındaki bir gencin yaşıtları tarafından "pardon kardeşim" dediği için öldürüldüğünü ifade ederek, “Neden bunlar oluyor? Bunlar neden artıyor? Toplum olarak şiddet toplumuna doğru mu gidiyoruz? Bütün bu soruların aslında cevabını ararken bizim bu değerler vurgumuz ön plana çıkıyor. Yani neler? Bazı şeyler aşınıyor, gidiyor, yıpranıyor, yozlaşınca toplumsal bellekte olumsuzluklar birikiyor. Toplumda ilişkilerde güven zayıflıyor. Yanlış değerler yerine geçiyor. Doğru toplumsal fayda yerine bireysel fayda öne çıkıyor. Çıkarcılık öne çıkıyor. Ve bunun sonucunda da ne oluyor? Ufak bir kıvılcımla yangın çıkıyor.” diye konuştu.
“Genç kuşakların değerleri değişiyor”
Şu anda dünyada insanlığın ciddi sıkıntılar yaşadığına işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Belki 3. Dünya Savaşı fiilen olmayacak. Onun olmayacağını düşünüyoruz. Ama nükleer başlıkların olduğu bir dönemde artık büyük savaşlardan korkuyor herkes. Psikolojik savaş yöntemleri uygulanıyor. Gönüllü emperyalizm yöntemleri uygulanıyor. Sömürgecilik şekil değiştirerek bu şekilde devam ediyor. Ve en çok yıpranan da insan ilişkileri oluyor, genç kuşaklar oluyor. Genç kuşakların değerleri değişiyor. Genç kuşağa sorulduğunda ‘değerler nelerdir?’ diye ‘Haz ve başarı’ diyorlar.” dedi.
“Dünyada birçok adaletsizlik var”
Genç kuşaklarda "Sen çalış ben yiyeyim”, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" anlayışının yaygınlaştığını, bunların değer aşınmasının göstergesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarhan, “Şu an yaşanan olayları, Gazze olaylarını görüyorsunuz. Dünyada birçok adaletsizlik var. Buna karşı umursamazlık, kötülüğe sessiz kalma, kötülüğe duyarsızlaşma var. Bu da kötülüğün artmasının sebeplerinden birisidir. Hatta Dante'nin bir sözü var. ‘Cehennemin en derin yeri kötülük karşısında sessiz kalanlara ayrılmıştır.’ diyor” şeklinde konuştu.
“İletişimin olmadığı yerde insan bencil, benmerkezci oluyor”
Türkiye'de ilk defa olarak, pozitif psikoloji ve iletişim becerileri dersini öğrencilere okuttuklarını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Bu dersin içeriğini incelerseniz, tamamen insani değerlerin orada, bilimsel metodolojiyle, çeşitli modüllerle, çeşitli psikodramalarla gençlerin arasında öğrenilmesini sağlamak. Dürüst olmak, yalan söylememek, şeffaflık... Bütün bunların anlatılması lazım. Değerlerin yaşaması için sağlıklı iletişim kurmayı da bilmesi gerekiyor insanın. İletişimin olmadığı yerde insan bencil, benmerkezci oluyor, bencilleşiyor. Ve bencilleştiği yerde de insan kanser hücresi haline geliyor.” ifadesinde bulundu.
“Değer çürümesi sosyal kanserdir…”
Değerleri yozlaşmış insanların da kanser hücresi gibi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Değer çürümesi sosyal kanserdir. Çürür, çürür, toplumu çürütür. Romanın yıkılmasına bakın. Roma tek süper güçtü. Fakat yıkılmasının sebebini araştırıldığında, son dönemlerindeki rahatına düşkünlük, bencillik, hazcılık ve zalimliğin artması görülür.” dedi.
“Yüksek insani değerler olmadan küresel huzur olmayacak”
Şu anda yapılan ticaret savaşlarına işaret eden Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:
“Ciddi bir değer yozlaşmasının, aşırı güç körlüğünün oluşturduğu hatalı kararlar sonucunda çok ilginç şeyler yaşayacağız gibi görünüyor. Ama böyle durumlarda birilerinin ‘Doğru budur, istikamet budur, bu olmalıdır!' diye uyarması gerekiyor. Burada değerlerin toplumda yaşamasına karşı en büyük engel ümitsizliktir ve karamsarlıktır. Toplumdaki bu sosyal yozlaşmaya, değerler aşınmasına, çürümesine bakıp da sakın ‘Bu ülke, bu insanlık düzelmez, beter olur’ dememek lazım. Evrendeki düzene baktığımız zaman yüksek insani değerler olmadan küresel huzur olmayacak, küresel barış olmayacak. Kötülüğün kötü sonuçları görünmeye başlandıktan sonra, iyi ve güzelin yükselme dönemine geçilecek diye düşünüyorum.”
“Vicdan çok önemli bir değerdir”
Toplumda değerler aşındığı zaman güvenin de zayıfladığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Güven zayıfladığı zaman da insanlar birbirine güvenmiyor. ‘Yan baktım’ diyerek çıkan çatışmaların altında güvensizlik yatıyor. İnsanlar birbirine güvenmediği için her olayı tehdit gibi algılıyor. Orantısız ve ölçüsüz tepkiler vermeye başlıyor.” diye konuştu.
Yeni Hitlerlerin çıkmaması için muhakkak değerlerin yaşatılması gerektiğini de ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Eleştirel düşünce dersi insanların kendi bencilliğini önlüyor. Kendi sınırlarını bilmeyi öğretiyor. Haddini bilmeyi öğretiyor insana. Yani eleştirinin olduğu yerde insani olgunlaşma ortaya çıkıyor. Bir insanı insan yapan en önemli özellik iyi niyeti değildir. İnsanı insan yapan en önemli özellik hesap verebilirliğidir. Yani topluma karşı, başkalarına karşı, kanunlara karşı, sosyal normlara karşı, vicdanın normlarına karşı hesap verebilirliktir. Burada vicdan çok önemli bir değerdir” dedi.
Prof. Dr. Nazife Güngör: “İnsan maddeye yaklaştıkça, kendisinden uzaklaşıyor”
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör yaptığı açılış konuşmasında, kapitalist sistemin giderek derinleştiği günümüz dünyasında insanlığın maddeye yaklaştıkça kendisinden uzaklaştığını kaydederek, “İnsanlık maddeye değer verdikçe, madde yükselen değer oldukça, insanlık giderek kaybolan bir değer haline geldi. Giderek değer yitimine uğruyor. Dolayısıyla da biz bunu anımsatmak, biz bu konuda duyarlılık oluşturmak istiyoruz. Bilim insanlarının, entelektüellerin, toplumdaki aydınların böyle bir görevi var. Toplumdaki aydınlar madem ki aydınlar, toplum öncüleridir. Madem ki aydınlar toplumun kanaat önderleridir. O zaman insanlık adına, toplum adına birtakım şeyler ters gidiyorsa, burada aydının öncelikli görevi bu ters giden şeylere vurgu yapmak ve gidişatı düzene sokmak, en azından gidişatın düzenli hale gelmesine bir şekilde katkı sunmak. Bunu aydınlar yapmazsa başka da kimseden bekleyemeyiz.” dedi.
“İnsanlık bugün çok iyi bir gidişte değil”
Üniversitenin aydın potansiyelini insanlık adına hizmete sunmak istediklerini de dile getiren Prof. Dr. Güngör, “Çünkü biz burada bize gelen gençleri yetiştiriyoruz. Biz buraya gelen gençleri sadece mesleğe yetiştirmiyoruz. Aynı zamanda, insan sever, kendi insanlığının farkında olan, insani değerlerin farkında olan kişiler olarak topluma göndermek istiyoruz. Çünkü burada yetişen her bir genç, topluma, üniversitenin kapılarından çıktığı zaman topluma katkı sunacaktır. Yalnızca bilgiyle değil, yalnızca mesleki beceriyle değil, aynı zamanda topluma birey olarak da katkıda bulunmasını istiyoruz. İnsanlık bugün çok iyi bir gidişte değil.” şeklinde konuştu.
Ödül alanlar…
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin adına Başkan Yardımcısı Zehra Ünal’a Rektör Danışmanı Halide İncekara verdi. Zehra Ünal, “Bizim yaklaşık 2,5 milyon nüfusumuz var, 500 bin de Suriyelimiz var. Bu 10-15 yıllık bir mevzu değil. Halep bizim kardeş şehrimiz. Biz hep ilişkiler içerisindeydik. Bizler belediye olarak, vakıf, STK'lar, üniversiteler ve valilik koordinasyonunda çok önemli bir insanlık dersi verdik dünyaya. 500 bin Suriyeli ile kardeş bir şekilde yaşıyoruz. Evet küçük küçük olaylar oldu ama hiçbir zaman bir bunalım seviyesine gelen bir olay yaşamadık.” dedi.
Aile Akademisi Gaziantep'in başvurduğu bir merci oldu
Gaziantep’te Aile Akademisi kurduklarını dile getiren Ünal, “Akademi, Nevzat Tarhan hocamızın çok büyük gayretleri, yol çizmeleri ve bize verdiği doneler bazında kuruldu. Şu an Gaziantep bölgesinde, doğum oranı 2.1. Aile Akademisi hem psikoterapi anlamında hem PDR anlamında hem sosyal hizmetler anlamında Gaziantep'in başvurduğu bir merci oldu.” diye konuştu.
Özdemir Erdoğan: “Önemli olan yaşarken ödüllendirilmektir…”
Müzisyen Özdemir Erdoğan’a ödülü Prof. Dr. Nevzat Tarhan tarafından sunuldu. Dünyadaki en büyük ödüllerden birinin insanın hayatı boyunca yaptıklarının karşılığını alması olduğunu dile getiren Özdemir Erdoğan; şöyle devam etti:
“Özellikle hayattayken buna nail olması, bana sorarsanız dünyadaki en büyük ödüllerden en büyük mutluluklardan bir tanesi. Bir sanatçının hayatındaki en büyük zirve bazı kesimler için öldükten sonradır. Hani kör ölür badem gözlü olur misali. Ama önemli olan yaşarken ödüllendirilmesidir. Çünkü dedelerimiz, atalarımız güzel söylemişler: Marifet iltifata tabidir. Burada tabii ki Üsküdar Üniversitesi'nin ayrıcalıklı özelliği için huzurlarınızda çok çok teşekkür etmek istiyorum. Bu bakımdan bugün çok mutluyum. Çünkü özel insanların iltifatına ve ödülüne nail oldum. Huzurlarınızda başta Nevzat Hocam olmak üzere bütün yönetime ve bu müesseseye huzurlarınızda çok çok teşekkür ediyorum.”
Ahmet Çalık’ın ödülü Mert Çalık’a verildi
İş insanı Ahmet Çalık adına Mert Çalık’a Üsküdar Üniversitesi ve Tarhan Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Fırat Tarhan tarafından verildi. Mert Çalık, ödülden dolayı teşekkür ederek, vakıf vasıtasıyla eğitim, teknoloji ve bilim alanında ciddi yatırımlar yapacaklarını dile getirdi.
Yazar Jenny Molendyk Divleli: “Kendimize sormamamız lazım hangi değerleri korumaya çalışıyoruz?”
Yazar Jenny Molendyk Divleli ödülü Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı Özcan Demir ile Sağlık, Kültür ve Spor Daire Yöneticisi Sadık Paksoy tarafından sunuldu. Ödülden dolayı teşekkürlerini sunan Divleli, bu ödülü geçmişte yaptıkları işler için değil, gelecekte yapacakları işler için de aldığını dile getirerek, “Günümüz savaşlar, soykırım ve zulüm zamanı. Bizim kendimize sormamız lazım, hangi değerleri korumaya çalışıyoruz.” dedi.
Yazar Mehmet Yıldız: “Bazı hayallerimiz var”
Yazar Mehmet Yıldız’a ödülü Rektör Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Zelka tarafından verildi. Törende konuşan Mehmet Yıldız, “Bazı hayallerimiz var. Mersin'de büyük bir kampüs projesine başladık. Bu çalışmalarımızın daha çeşitli hallere getirebilmek için mutlaka sizleri de davet ediyoruz.” dedi.
Yazar İskender Pala da Yüksek İnsani Değerler Ödülüne layık görüldü
Yazar İskender Pala’ya ödülü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türker Tekin Ergüzel tarafından verildi. İskender Pala, “Sayılan Yüksek İnsani Değerleri okunurken zihnimden kontrol ettim. Kaç tanesini taşıyorum acaba diye. 21 tanesini taşıdığımı fark ettim ve şükrettim.” dedi.
“Ülkemizde 2 milyonun üzerinde otizmli var”
Tohum Otizm Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri adına Genel Müdür Burçak Karakaya’ya ödülü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Koçak verdi. Burçak Karakaya, “Otizmli çocuklar için öncelikle erken teşhisin önemini anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü erken teşhisle başlayan özel eğitim bu çocuklarımızın hayata uyumlanmasında yüzde 50'ye yakın bir başarı gösteriyor ki bu çok çok kıymetli. Bugün dünyada yapılan son araştırmalar şunu gösteriyor. Her yeni doğan 36 çocuktan birine otizm tanısı konuyor. Bu nörolojik gelişimsel bir farklılık. Bu istatistiği Türkiye nüfusuna vurduğumuzda ülkemizde 2 milyonun üzerinde otizmli var. 700 bini 0-18 yaş grubunda, eğitim alması gereken çağda. Milli Eğitim verilerine göre de yaklaşık 42 bin çocuk okula erişebiliyor. Eğitim alamayan büyük bir boşluk var. Eğitim alamadıklarında hayata uyumlanamıyorlar. Yaşamın içerisine dahil olamıyorlar.” diye konuştu.
Prof. Dr. Yunus Çengel: “Artık araçların da etik olması gerekiyor”
Akademisyen Prof. Dr. Yunus Ali Çengel’e ödülünü Rektör Danışmanı Prof. Dr. İsmail Barış sundu. Ödül için teşekkür eden Yunus Çengel, “Bir mühendis olarak bu bahsedilen etik değerler aslında gittikçe çok daha önemli hale geliyor. Ve şu anda en çok tartışılan şeyler. Çünkü bu yapay zekayla, otonom araçlarla yani her şeyin bir şekilde teknolojik olmasıyla insanları bırakın, artık araçların da etik olması gerekiyor. Hukuk, mühendislik, felsefe gibi araştırma alanlarında tartışılan şeylerin başında da bu etik değerler var.” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Zeliha Bürtek: “Bu değerler yolun okunu gösteriyor”
Akademisyen Doç. Dr. Zeliha Bürtek’e ödülünü Rektör Prof. Dr. Nazife Güngör sundu. Doç. Dr. Zeliha Bürtek, yüksek insani değerlerin önemine işaret ederek, “Bu değerler kutsal kitapta yazıyor. Kutsal kitap size bir yol veriyor. Siz sadece o yola çıkıyorsunuz. İşte bu değerler yolu gösteriyor. Yolun okunu gösteriyor.” dedi.
Cesaretin de bir değer olduğunu ifade eden Doç. Dr. Bürtek, değerleri yansıtabilme cesareti göstermenin de önemli olduğunu söyledi.
Törende ödül alanlara Hisseden İnsan Heykeli takdim edildi.
Üsküdar Üniversitesi Televizyonu ÜÜ TV ve Üsküdar Üniversitesi resmi Youtube hesabından canlı olarak yayınlanan tören toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Okunma : 63
ÜHA