Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Emet Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen programa konuşmacı olarak katıldı. Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencilerine yönelik gerçekleşen program, YouTube üzerinden canlı gerçekleştirildi. Prof. Dr. Tarhan, “Bizim kültürümüzde çok güzel değerler var. Asırlardır gelen kadim bilgelik ve değerleri çocuklarımıza öğretmemiz gerekiyor. Bizim geleceğimiz onlara emanet. İyi bir çocuk yetiştirmek kadar büyük bir yatırım, değerli bir iş yoktur.” Dedi.
“İyi bir çocuk yetiştirmek kadar büyük bir yatırım yoktur”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocuk gelişimi öğrencilerine önemli tavsiyelerde bulunarak şunları söyledi; “Çocuk Gelişimi öğrencileri öncelikle teorik temelleri tam oturtmalılar. Sadece tercüme kitapları değil kendi değerlerimiz, kendi kültürümüzü anlatan kitaplar okusunlar. İnsanın ruh sağlığı üç kelimede toplanıyor bunlar akıl, beyin, kültürdür. Kültür, ruh sağlığının üçüncü ayağıdır. Bizim kültürümüzde çok güzel değerler var. Asırlardır gelen kadim bilgelik ve değerler var. Bunları çocuğumuza öğretmemiz gerekiyor. Bizim geleceğimiz onlara emanet. İyi bir çocuk yetiştirmek kadar büyük bir yatırım, değerli bir iş yoktur. Çocuk gelişimciler bu nedenle büyük bir iş yapıyorlar. Çocuk gelişimi aslında çocuk eğitimi ve gelişimidir. Çocuk gelişimi sadece fiziksel gelişime indirgenmez. Çocuğun eğitimi de sağlığı da bunun içerisindedir. Bol bol okurlarsa karşılaştıkları olguları daha iyi yorumlarlar. Meraklı olsunlar. Merak ilmin hocasıdır. İnsanı geliştiren en önemli duygu meraktır.” İfadelerini kullandı.
“Çocuğa başını okşaya okşaya hayır demeliyiz”
Pandemi döneminde çocukların gelişimi açısından nasıl davranılması gerektiğini ve bu sürecin onlara nasıl yansıtılacağı hakkında değerlendirmelerde bulunan Tarhan; “Çocuklara günü planlamayı öğretmek gerekiyor. Çocuk küçük yaştan beri odasını toplamayı, sorumlulukları almayı öğrenmeli. Sevgi fazlalığı böyle durumlarda onların her dediğini yapmak gibi bir anlama gelmez. Onu evin küçük hükümdarı yapmak değildir. Yaşının yükünü, özgürlük ve sorumluluk yükünü çocuğa öğreteceğiz. Mesela annesine yardım etsinler, evde bazı şeylerin ucundan tutsunlar. Bu yaşlarda en güzel şey çocukla beraber oturup kitap okumaktır. Çocuğa hikâye, masal anlattırın. Sizin elinizde kitap görsün. Şu an okumayı sevdirme dönemidir. Pandemi döneminde tavsiye edilecek en güzel şey birlikte zaman geçirmek ama nitelikli zaman geçirmektir. Çocuğa bunu öğretmek gerekiyor. Evin kurallı bir ortam olması gereklidir. Çocuk yanlış bir şey yapıyorsa güzellikle hayır diyeceğiz. Her dediğine evet diyorsanız o çocuğun ileride istekleri büyüyecektir ve ergenlik döneminde sizi meyveli ağaç gibi silkeleyecektir. O çocuklar nerede duracağını bilmeyen çocuklar olur. Onun için muhakkak hayatın sınırlarını öğrenecek. Çocuğa başını okşaya okşaya hayır demeliyiz. Her istediğini yapmak bir çocuğa yapılacak en büyük kötülüktür. Günü planlamayı öğretirsek çocuk hayatı yönetmeyi öğrenir.” Dedi.
“Sev, değer ver ve paylaş”
Çocuklarla beraber vakit geçirmenin ve onlarla beraber hikâyeler oluşturmanın öneminden bahseden Tarhan; “Çocuğun ruh dünyasını geliştiren şeyler sözel bilgiler değildir. Onun yaşantılarıdır, hatıralarıdır, anlatılardır, hikâyeleridir. Çocuğunuzla olumlu veya olumsuz hikâyeleriniz, yaşantılarınız var mı? Eğer çocuğun hayat senaryoları oluşurken anne ve baba orada bir aktörse çocuk böyle durumlarda ilerideki hayatta başkalarıyla karşılaştığı zaman annem böyle yapıyordu veya babam böyle yapıyordu diyerek böyle durumlarda anne ve babayı hatırlayıp ona göre doğru davranır. Çocukla beraber hikâye oluşturmayan bir anne ve baba varsa bu çocuk hayata hazırlanamaz. Birlikte vakit geçirmeyen bir anne baba ben çocuğuma annelik babalık yapıyorum diyemez. Sev, değer ver, paylaş… Bu kuralın geçerli olduğu ailelerde çocuk sağlıklı gelişir.” Şeklinde konuştu.
“Sevgiyi yönetebilmek insana özgü bir durumdur”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocukların anne ve babalarıyla olan ilişkilerinin hayatlarını da önemli bir ölçüde etkilediğinden bahsederek şu ifadeleri kullandı; “Anne çocuk ilişkisi çocuğun hayatla ilk ilişkisini, bağını kurmayı öğretiyor. Anneyle sağlıklı ilişki kuran çocuk babayla, arkadaşlarıyla, hayatta daha sağlıklı ilişki kurar. Çünkü insan beyni ilişkisel bir organdır, insan ilişkisel bir varlıktır. İnsanoğlu yalnız yaşayamıyor. 0-3 yaş arası çocuğun dünyayı tanıma dönemi. Ve sevgi yatırımını ilk yapan kişi anne. Çocuk bu yüzden ilk sevgisini ona yapıyor. Çocuk büyüdükçe sevgi yatırımını oyuncaklarına yapıyor, babasına yapıyor, kardeşine yapıyor daha büyüdükçe arkadaşlarına, okula yapıyor. Çocuk daha sonra ergenliğe giriyor ve sosyalleşmeye başlıyor. Arkadaşları anne babadan daha önemli bir hale gelmeye başlıyor. Olgunlaşma seviyesine bağlı olarak yaratıcıya sevgi yatırımını götürüyor. Sevgi yatırımını ne kadar yüksek değerlere uygun yaparsa o kişi varoluşuna uygun olarak yaşamayı başarmış oluyor. Onun için sevgiyi yönetebilmek insana özgü bir durumdur.” Dedi.
Okunma : 1763
ÜHA