Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, gelişen ve değişen dünyada izlenmesi gereken yollara dair önemli ipuçları paylaşarak, “Endüstri 4.0’ı yakalamamız gerekiyor. Bu konuda günümüz gençlerine güvenim tam” diye konuştu.
Ankara Kültür ve Eğitim Vakfının ZOOM üzerinden düzenlediği programa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Tarhan’a aralarında çok sayıda bürokratın da yer aldığı katılımcıların ilgisi oldukça yoğundu.
“Değişen dünyada yeni doğrular”
Konuşmasında dört endüstri devriminden söz eden Tarhan; “Birincisi 1850’lerde başlayan ilk buharlı makinanın bulunması. Daha sonra makinaya elektrik eklenmesi ile Endüstri 2.0 oldu ve yeni bir aşamaya geçildi. 2000’li yıllarda üçüncü endüstri devrimiyle de otomasyon eklendi. Endüstri 4.0’da artık otomasyonun da ötesinde nesnelerin insan olmadan birbirleriyle iletişimi söz konusu. Yapay zekâdan tutun da zihin kontrolüne kadar konular konuşuluyor günümüzde. Şu an dijital devrim yaşıyoruz ve bu devrimi de kaçırıyoruz. Hep değişimin gerisinde kalıyoruz. Osmanlı maalesef özne olamadı. Şimdi endüstri 4.0’ı yakalamamız gerekiyor, ben günümüz gençlerine bu konuda güveniyorum, endüstri 4.0’ı kaçırmamamız lazım.” dedi.
“Modernizm gençleri ‘benmerkezci’ yaptı”
Batı medeniyetinin getirisi olan dört maddeyi hedonizm, egoizm, yalnızlık ve mutsuzluk olarak ifade eden Tarhan; “Hedonizm kavramı zevk peşinde koşmayı, egoizm kavramı ise benmerkezciliği, narsizmi ifade eder. Günümüz gençleri konformist ve benmerkezci olarak yetişiyor. Modernizmin sunduğu olanaklar gençleri benmerkezci yaptı. Narsist kişilerin en büyük organları egoları. Narsist kişiler asla eleştiri kabul etmez, gücünü kaybettiği zaman da yalnızlaşır. Günümüz gençleri de maalesef bu şekilde yetişmeye odaklı. Fakat önemli olan bizim bu durumun önüne geçmemizdir. Gençleri kazanmanın yollarını aramalıyız.” ifadelerini kullandı.
“Kriz olduğunda zayıf noktalar bilinmeli”
Krizi yönetirken fırsatlar ve tehditlerin hesaplanması ve krizden önce krizi kazanıma dönüştürecek pozisyon alınması gerektiğinin de önemine işaret eden Tarhan; “Kriz olduğunda kırılmaların en zayıf noktalardan olduğu unutulmamalı. Hayat zincir gibidir. Zincirin en güçlü yeri en zayıf halkasıdır. Krizde kopma ve kırılmalar oradan olur. Bir fırtınada ağaçların önce zayıf ve kuru dalları kırılır. Krizle ilişkiyi fırtınayla ilişki gibi karşılayabilmek gerekiyor. Fırtına gelmeden önce nasıl tedbir alıyorsak bu tip krizler için de tedbirler almalıyız. Kriz geldikten sonra da rutinimize devam edebilmeliyiz.” şeklinde konuştu.
“Kadın ve erkek psikolojisi iyi bilinmeli”
Kadına yönelik şiddete karşı önlem alınırken, kadınla erkeğin biyolojik ve psikolojik farklılıklarının iyi bilinmesi gerektiğine işaret eden Tarhan; “Bir dahi olan Albert Einstein eşine, ‘Benimle evli kalmak istiyorsan benden şikâyet etme, dostluk ve yakınlık bekleme’ demiştir. Ve evliliğini sürdürememiştir. Mantıksal zekâsı çok yüksek olan birinin duygusal zekâsı yüksek olamayabiliyor. Kadın ve erkek beyni arasında da farklılıklar var. Kadın beyninin empatisi yüksektir ve kadın genellikle daha fazla fedakârdır.” dedi.
“Değerler eğitimi böyle anlatılır”
Selligman’ın pozitif psikolojiyi tanımladığı zaman otantik mutluluktan bahsettiğini belirten Tarhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Otantik mutluluktan kastettiği kişinin her şartta mutlu olmasıdır. Bunu kişiye öğretmemiz gerekiyor. Dış nedene bağlı mutluluk, mutluluk değildir. İç nedene bağlı olan mutluluktur. Seligman, Doğunun bilgeliğini, Hz. Mevlana’nın öğretilerini alıp bize pozitif psikoloji olarak sundu. Biz bu dersi 2013 yılında Üsküdar Üniversitesinde öğrencilerimize vermeye başladık ve bu ders sonrasında ailesi, arkadaşları ya da kendi ile sorunu olan öğrencilerin sorunlarını düzeltebildiğini kaydettik. O yüzden bu artık bilimin mutluluk eğitimi adı altında bilgelik eğitimi vermesidir ve değerler eğitimi böyle anlatılır.”
Okunma : 2634
ÜHA