“Ulusal Yetenek Mentor Ağı” projesinde akademisyenlerle bir araya gelen üstün yetenekli çocuklar, mentorleri ve aileleriye beraber yaptıkları Boğaz turunda eğlenceli saatler yaşadı. Boğaz turuna katılan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, özel yetenekli çocukların önünü açmak gerektiğine dikkat çekerek “Bu çocuklara proje alacakları nitelikli ortam oluşturmak gerekiyor. Bunun için bizim üniversite olarak elimizden geleni yapmamız gerekir. Ama bunun önce zihinlerde yerleşmesi gerekiyor” dedi.
Üsküdar Üniversitesi’nin Kalkınma Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle hayata geçirdiği “Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi”, özel yetenekli çocukları akademisyenlerle bir araya getiriyor. Yeteneklerini bir akademisyen gözetiminde ortaya çıkarma imkanı bulan çocuklar ve gençler, mentor ve ailelerinin katıldığı Boğaz turunda eğlenceli saatler yaşadı.
Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi’nde yer alan 160 çocuk, mentorları ve aileleriyle beraber bir Boğaz turu yaptı. Üsküdar Belediyesi’ne ait Üsküdar Valide Sultan Gemisi ile gerçekleşen Boğaz turunda öğrenciler eğlenceli saatler geçirdi.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan da katıldı
Boğaz turuna Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Kurucu Üyesi Mustafa Ataş, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, Üsküdar Üniversitesi Özel Yetenekli Çocuklar Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÖYEMER) Müdürü Halide İncekara, Proje Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Ünübol, Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Konuk ve Sevil Atasoy, İstanbul Üniversitesi’nden akademisyenlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda akademisyen de katıldı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Gençlerimiz Amerika’ya gitmeden Nobel alsın”
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, projenin hayata geçmesinde emeği olan herkese teşekkür ederek “Neden bu projeye ihtiyaç vardı? Şunun için vardı; mesela Aziz Sancar Amerika’ya gitti orada Nobel Ödülü aldı. Biz istiyoruz ki bundan sonra Amerika’ya gitmeden Türkiye’de bu gençlerimiz 30 – 40 sene sonra bu ödülü alsınlar. Bunu istiyoruz. Bu gençlerin önünü açmak gerekiyor. Proje alacakları nitelikli ortam oluşturmak gerekiyor. Onları proje alacak şekilde nitelikli kişiler yapmak gerekiyor. Bunun için üniversite olarak elimizden geleni yapmamız bununla ilgili devletimizin desteği ile alabileceğimiz projelerle bunu hayata geçirmemiz gerekir. Ama bunun önce zihinlerde yerleşmesi gerekiyor. Mesela lisede okuyan bir öğrenci proje konusunda proje nedir bilsin kar yağışına, denize bakarken bile proje düşünebilsin böyle çocuklar yetiştirmek gerekiyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilime katkı yapan gençler yetiştirelim”
“Biz onlara yol açtık” diyen Tarhan, şöyle devam etti: “Belki biz görmeyiz ama bu gençlerimizin içerisinden ilerde insanlığa dokunacak şekilde şeyler yapabilecek ve Türkiye’yi temsil edebilecek başımız dik dünyada bizi özgüvenimizi artıracak gençler yetiştirecek diye düşünüyoruz çünkü bu çağ bilgi çağı bilime katkı yapanlar dünyaya da hakim oluyor. Hakimiyet artık fiziksel güçte değil bilgi gücünde… Bilgi üretebilmek de üniversitelerin işi… Bu nedenle bunu yapmaya çalıştık. Buradaki gençlerimizin heyecanı bizi etkiledi. Bu projeyi burada bırakmamak gerekiyor, devam ettirmek gerekiyor.”
Halide İncekara: “Ülkemizde harika şeyler olsun istiyoruz”
Üsküdar Üniversitesi Özel Yetenekli Çocuklar Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÖYEMER) Müdürü Halide İncekara, öğrencisinden öğretmenlere kadar proje paydaşlarının gemide bir araya gelmelerinin çok anlamlı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Niçin yaptık bunu? Bir çalışma yapıyoruz en harika şeyi biz yapmıyoruz ama ülkemizde çok harika şeyler olsun diye onlardan bir parçasını da biz yapmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin yetenekler üzerine bir strateji belgesi var ve bunun ödevlerinden bir tanesi de Milli Eğitim Bakanlığıyla üniversitelere ödev verilmiştir. Şu anda yaptığımız çalışma Milli Eğitim Bakanlığına verilmiş, bu ödevi yerine getirmek. Ne yapıyoruz peki? Şunu yapmaya gayret ediyoruz. Bunu her kişi yapmayacak bunu biliyoruz. Bunu sadece er kişiler yapacak bunu da biliyoruz. Binlerce akademisyen kuyruğa girmeyecek bunun farkındayız. Bazı akademisyenler bu işi üstlenecek, zaten lazım olanlar da onlar. Bazı öğrencilerimiz bu yolculukta yol alacak herkes alamayacak çünkü çocuğun yol almasındaki en büyük etken annesi babası öğretmeni ve okul yöneticisidir.
Eğer okulda öğretmeni çocuğa sahip olamıyorsa velisi iyi bir motivasyon yükleyemiyorsa çocuğumuzun IQ’su kaç olursa olsun emin olun sonuçta bir şey değişmeyecek. Eğer el ele verirsek eğer birbirimizi doğru anlarsak eğer iyi rehberler seçersek 100 yıllık yolu 100 günlük hale getirebiliriz. Proje bir program üzerinde yürüyor, Türkiye’de kullanmak isteyen herkese açıktır. Program sadece bizim kullandığımız bir program değildir. Program Türkiye’de her üniversiteye, her bilim sanat merkezine, kullanmak isteyen her kuruma ölçülebilir tartılabilir kontrol edilebilir bir sistem üzeri hizmete sunulmuştur.”
Mustafa Ataş: “Çocuklarımıza iyi rehberlik edersek üstesinden gelemeyeceğimiz sorun yok”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Kurucu Üyesi Mustafa Ataş, projeyi hayata geçirdiği için Halide İncekara’ya teşekkür ettiğini belirterek “Halide İncekara ile üç dönem TBMM’de birlikte üstün yetenekli çocuklarla ilgili, okullarda artan şiddet eğilimleriyle, cezaevindeki çocuklarla ilgili bir çok konuda birlikte çalışmalar yaptık. Milletvekilliği bitti ama sonrasında da çalışmalara devam ettiğini biliyoruz. Üsküdar Üniversitesinde kıymetli Nevzat Tarhan hocamızın önderliğinde Üstün Yetenekli Çocuklarlarla ilgili yaptığımız hayata geçirdiğini projelere bir bir imza attığını görüyor ve kendisini bundan dolayı tebrik ediyorum” dedi.
Ataş: “Beyin göçü bu ve benzeri projelerle önlenecek”
Türkiye’nin önemli sorunlarından biri olan beyin göçünün bu ve benzer projelerle önleneceğini ifade eden Ataş, “Üniversitelerimizin öncülük yapması çok çok kıymetli. 190’ a yakın üniversitemiz var bu üniversitelerde yeni projeler üretmek suretiyle gençlerimizin önünü açacak onlara destek olacak projeler geliştirilebilirse ben inanıyorum ki Türkiye her şeyini kendi başına yapabilecek imkana ve güce sahiptir. İşte özellikle son yıllarda yapmış olduğumuz hizmetlerle yine savunma sanayi konusunda dışarıya bağımlılıktan kısmen de olsa kurtulunca terörle mücadele konusunda nasıl bir başarı elde ettiğimizi hep birlikte görüyoruz” dedi.
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin başarılı öğrencilerinin bilim adamlarının yapabileceği çok kıymetli hizmetleri yapabilen bir gençliğe sahip olduğumuzu ifade eden Ataş, “Yeter ki gençlerimize iyi rehber olalım, iyi örnek olalım. İşte böyle bir yapı içerisinde eğer birliğimizi beraberliğimizi muhafaza edebilirsek kardeşlik hukukumuzu geliştirebilirsek ve çocuklarımıza sahip olup onlara iyi rehberlik edebilirsek Türkiye’de üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur diye düşünüyorum. Bu projede bunun başlangıcıdır diye ümit ediyorum, umudumu beslemek istiyorum tüm velilerimizin öğrencilerimizin hocalarımızın bu proje bundan sonraki süreçte de katkı sağlamalarını aynı şekilde belediyelerimizin de yerel yöneticilerimizin de bu projelere destek sağlaması ile Türkiye çok güzel mesafeler kat edecektir” diye konuştu.
Prof. Dr. Muhsin Konuk: “Bu nesle sahip çıkmalıyız!”
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Konuk da projenin çok anlamlı ve farklı olduğunu belirterek “Ülkemiz adına gençliğimiz adına geleceğimiz adına. Bizden sonraki nesillerin mezarımıza gelip yüzümüze tükürmelerini istemiyorsak bu nesle sahip çıkmak zorundayız. Geleceğimize sahip çıkmak zorundayız. Biz bu projede ülkenin geleceğine birer tuğla koymaya çalışıyoruz. Bu projenin içerisinde hem fikir bazında hem emek bazında hem düşünce bazında emeği geçen herkesin ellerinin ve ayaklarının altını öpüyorum” dedi.
Prof. Dr. Sevil Atasoy: “Amacız suçsuz, mutlu ve adil bir dünya”
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy da “Benim bütün ömrüm suçun önlenmesi ve suçun aydınlatılması için gayret ederek geçti. Tabi ki gayretlerimiz sadece ülkemiz için değil dünyayı daha adil bir dünya daha huzurlu mutlu ve suçlu olmayan bir dünya haline getirmek için gayret etmek mentilerim de eğer bu konuya benim kadar gönül verirlerse muhakkak önce ülkemizde daha sonra dünyada bir fark yaratacaklar ya yeni bir suç önleme tekniği ile ya da yeni bir suçu aydınlatma yönetmiyle” diye konuştu.
Boğaz gezisinde Üsküdar Ünivresitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu da canlı gitar performansıyla katımıcılara eğlenceli dakikalar yaşatırken, boğaz turunda İstanbul’un tarihine ilişkin de bilgiler verildi.
Akademisyenlerle buluşuyorlar
Üsküdar Üniversitesi’nin Kalkınma Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle “Çocuklar ve Gençler Mali Destek Programı” kapsamında gerçekleştirdiği “Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi”, özel yetenekli çocukların yetenek alanlarıyla ilgili gelişim süreçlerini bir mentor danışmanlığında somut çıktılara dönüştürmeyi hedefliyor.
Okunma : 6029
ÜHA
