Aşırı akımların temelleri tasavvuf ile çürütülecek!
Türkiye ile Japonya arasında kültürel ve akademik işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla tasavvuf kültürü eğitim programı projesi hayata geçiriliyor. “İki Doğu’nun Köprüsü: Tasavvuf Kültürü Eğitim Programı” Projesi, Üsküdar Üniversitesinde düzenlenen sempozyumla başladı. Açılış konuşmasını yapan Prof.Dr. Nevzat Tarhan, üniversitelerde verilecek tasavvuf kültürü ve eğitimi ile aşırı akımların temellerinin çürütüleceğini söyledi.
Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü, T. C. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından Mevlana Kültürel İlişkiler Programı Çağrısı çerçevesinde desteklenen “İki Doğu’nun Köprüsü: Tasavvuf Kültürü Eğitim Programı” Projesi’ni yürütecek.
Kyoto Üniversitesi Asya ve Afrika Saha Araştırmaları Enstitüsü ve Kerim Vakfı ile ortak bir protokol kapsamında hayata geçirilen proje, Üsküdar Üniversitesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda düzenlenen Açılış Sempozyumu ile başladı.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Kerim Vakfı Kurucusu mutasavvıf yazar Cemalnur Sargut’un ev sahipliğinde gerçekleştirilen Sempozyuma T. C. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı Kültür İşleri Genel Müdürlüğü, İstanbul Japonya Başkonsolosluğu, Kültür Bakanlığı temsilcileri de iştirak etti.
Programın açılış konuşmalarını Kerim Vakfı’nın kurucusu, Türk Kadınları Kültür Derneği Başkanı, Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Cemalnur Sargut, Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilcisi Yardımcısı Büyükelçi Deniz Erdoğan, Kültür Bakanlığı adına Milli Kütüphane Başkanı Zülfi Toman ve Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan yaptı.
İslam tasavvufu islamofobya ile mücadele edecek tek silah
Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Cemalnur Sargut, İslam tasavvufunun ancak Türkiye’de yaşanan, daha önce de yaşanmış olan hakiki İslam tasavvufu ile dünyaya yayılacağını belirterek “İslamofobya denilen korkunç yanlışla ve terörizm diye adlandırılan ve hiç İslam ile bağdaşmayan bazı ülkelerin dayandığı hakikat dediği yalanlarla mücadele edecek tek silahtır. İşte bu silahın yayılması için, bu güzelliğin insanlık âlemine yayılması için, globalleşmesi düşünülen dünyada ortak lisan olarak İslam tasavvufunun kullanılması için kurulmuş bir büyük hizmettir bu tasavvuf enstitüsü” diye konuştu.
İki büyük medeniyet arasında köprü kurulacak
Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü’ne katkılarından dolayı Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a teşekkür eden Sargut, bu proje ile Türkiye ve Japonya arasında çok önemli bir köprünün kurulacağını ve önemli hizmetler gerçekleştirilmesinin amaçlandığını belirtti. Sargut, “Tasavvuf Enstitüsü ile Türkiye’de unutulmuş olan İslam tasavvufunun yayılmasını, ahlakı Muhammedi’nin hal haline geçmesine sebep olmaya çalışırken bir yandan da kurmuş olduğumuz ülkeler arası köprülerle İslam tasavvufunun dünyaya yayılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu proje pek çok açıdan çok önemli anlamlar ve semboller taşıyor. Manevi açıdan baktığımızda iki kere doğmak önce anne karnından doğmak sonra da insanın nefsinden ölerek Allah’ın hakikatini idrak etmesinden denen ikinci doğum. Yani ölmeden önce ölme seviyesine ulaşmayı anlatır. Biz işte bu amaçla yola çıktık. Peygamber Efendimizin berzah gibi olan mübarek vücudunda köprülük anlayışı olmasından dolayı bizim bayrağımızda taşınan o mübarek ay ve yıldız anlayışıyla evliya ve peygamber anlayışıyla inşallah Doğu’da kurduğumuz Kenan Rıfai Kürsüleri’nin sizin bayrağınızda bulunan güneş gibi dünyaya yayılması idrakiyle bu iki medeniyet arasında köprünün çok büyük hizmetler vermesini idrak ediyoruz ve düşünüyoruz” dedi.
Cemalnur Sargut, proje kapsamında Japonya’dan gelecek master düzeyindeki 10 öğrencinin Osmanlıca eğitim alacaklarını ve İslam tasavvufunun derinliğini öğrenip anlayacaklarını söyleyerek projenin medeniyetler arası ilişkileri güçlendireceğine de dikkat çekti.
Tarhan: “Bilim insanları mutluluğu tasavvuftan ilham alarak tanımladılar!”
Ertuğrul Gemisine dikkat çekerek sözlerine başlayan, bu eğitimin yıllar önce yarım kalan Türk ve Japon toplumlarının kültürel alışverişini yeniden başlatacağını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tasavvufun sadece İslam’a ait değil evrensel olduğunu, pozitif psikolojinin temellerinin de tasavvufa dayandığını söyledi. Tarhan, “Bugün bakıyoruz, tasavvufun değerlerini Mevlana’yı almışlar, yeniden tanımlamışlar, metodolojisini geliştirmişler, bize pozitif psikoloji adı altında dünyada kongreler olarak sunuluyor. İncelediğinizde aynı tasavvufu almış, özyönetim, öz bilinç, sosyal bilinç, pozitif psikoloji de bunları öğretiyor. Bunları bilimsel metodoloji ile anlattığınız zaman koruyucu ruh sağlığı bilimi olan mutluluk bilimi ortaya çıkıyor. Şu andaki sinir bilimciler mutluluğun bilimini tasavvuftan ilham alarak tanımladılar. Tasavvufun kaynağına inmek gerekiyor. Tasavvuf yaşanılarak öğreniliyor. Bunun yaşanması için de ortam sağlanması gerekiyor” dedi.
Tasavvuf kültürü ve eğitimi aşırı akımların temelini çürütecek
Prof. Dr. Tarhan, pozitif bilimlerle ve üniversitelerde geliştirilen tasavvuf kültürü ve eğitiminin önemine değinerek şunları söyledi: ”Bu asrın iki önemli hastalığı var: Sekülerizm ve egosantrizm. IŞİD’in ortaya çıkmasına da sebep oluyor. IŞİD son derece tasavvuf düşmanıdır. Nerede tekkeler varsa tasavvufun büyükleri varsa hepsinin kabrini yıktılar. Pozitif bilimlerle ve üniversitelerde geliştirilmiş tasavvuf kültürü ve eğitimi, IŞİD gibi aşırı örgütlerin teorik temellerini çürüten en önemli şeydir. Seküler düşünen insanlar ölüme ve hayata açıklama getiremiyor. Modernizm ikinci hastalık dediğimiz egoyu şişiriyor. Herkes kendini yeryüzü Tanrısı gibi hissediyor. Kendini önemli ve üstün hissediyor. Pozitif psikolojide Kaliforniya Sendromu’ndan bahsediyoruz. Bunun dört ana belirtisi var. Birincisi hedonizm (zevkçilik), beni mutlu ediyorsa o iyidir. İkincisi benmerkezcilik, kişi sadece kendini düşünüyor. Kişi hasta olan eşinden boşanıyor. Çocuğu ya da aile büyüğünün bakımını devletten bekliyor. Üçüncüsü yalnızlık. Güçlü ve ünlüyken yalnız değilsin ancak ilgi azalınca kişi yalnız kalıyor. Dördüncüsü ise mutsuzluk. Çağımızın insanının mutsuzluğunun arka plandaki sebebi ise semavi ahlak öğretisinin insanın ruhuna işlememesi”
Japonya’da tasavvuf çalışmalarını anlattı
Kyoto Üniversitesi Asya ve Afrika Saha Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Prof. Yasushi Tonaga, “Japonya’da Tasavvuf Çalışmalarının Geçmiş, Şimdi ve Geleceği: Tasavvufun Üçlü Eksen Çerçevesi ve Disiplinler Arası Yaklaşımı” başlıklı proje açılış konuşmasını yaptı. Japonya’da geçmişten günümüze tasavvuf alanındaki çalışmalara değinen Tonaga, edebiyat, tarih ve antropoloji disiplinlerinin rekabet içinde çalıştıklarını söyledi.
Sempozyum kapsamında iki panel gerçekleştirildi. İlk panelde Tokyo Sophia Üniversitesi Küresel Araştırmalar Fakültesi Dekanı Prof. Masayuki Akahori ve Tokyo National Defense Üniversitesi Beşeri Bilimler Bölümü’nden Doç. Daisuke Maruyama birer konuşma yaptı.
Şintoizm karşılaştırmalı antropolojik değerlendirme yaptı
Prof. Akahori, konuşmasında “Tasavvufun Japon Geleneksel Dini Şintoizmle Karşılaştırılmalı Üçlü Eksen Çerçevesinde Antropolojik Anlayışla Değerlendirilmesi” ni ele aldı. Doç. Daisuke Maruyama ise “Tasavvufun Üçlü Eksen Çerçevesi Perspektifinden Sudan Tarikatlarında Tasavvufun Yorumu” başlıklı sunumuyla katıldı.
Sempozyumun ikinci paneline ise Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Nuri Küçük ve Yalova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Murat Özel katıldı.
Prof. Dr. Osman Nuri Küçük “Tasavvufun Teşekkül Dönemindeki Önemli Sûfîlerin Tasavvuf Tarifleri Üzerinden İslam Düşünce Geleneğinde Tasavvufun Yeri” başlıklı sunum yaparken; Yrd. Doç. Dr. Ahmet Murat Özel “Hakikatin Kestiği Parmak: İlk Tasavvuf Klasiklerinde Sufilere Yönelik Eleştirilerin Ana Eksenleri” başlıklı sunumuyla katıldı.
Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Marmara İlahiyat Tasavvuf Anabilim Dalı Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç da panele video konferans yöntemiyle katılarak proje kapsamında görüş ve değerlendirmelerde bulundu.
Sempozyum Üsküdar Üniversitesi Televizyonundan ve Kerim Vakfı tarafından iki dilde (Türkçe ve İngilizce) tv. uskudar.edu.tr adresinden canlı olarak yayınlandı. Sempozyum kapsamında, 23 Ekim Pazar günü, davetiyeli katılım ile “Tasavvuf Alanında, Türkçe ve Japonca Verilmiş Olan Eserlerin Tercüme Çalışmalarının Yapılandırılması” başlıklı bir çalıştay gerçekleştirilecek.
Kültürel ve akademik işbirliği hedefleniyor
Yaklaşık bir yıl sürmesi planlanan proje ile iki ülkenin araştırma kurumları arasında mevcut akademik ve araştırma kapasitelerinin bir araya getirilerek kültürel ve akademik işbirliğinin geliştirilmesi amaçlanıyor. Projenin, genç nesil araştırmacıların Beşeri ve Sosyal Bilimler alanında vereceği eserlerle, uzun vadede iki ülke toplumsal bakış açıları üzerinde ve kamusal diplomasinin gelişmesinde olumlu etkiler yaratması bekleniyor.
Japonya’dan doktora öğrencileri katılacak
Proje kapsamında Ocak ayında Japonya’dan 10 doktora öğrencisi Türkiye’ye gelerek 6 hafta süresince Tasavvuf Kültürü Eğitim Programı’na katılacak. Osmanlı Türkçesi ve Paleografyası derslerinin verileceği program kapsamında Türkiye'deki yazma eser birikiminin tanıtılması, tasavvuf düşüncesi ve İslam felsefesi konularında dersler verilmesi ve birincil kaynaklarının incelenmesi planlanıyor. Proje kapsamında Osmanlı dönemi Türkçe tasavvuf metinleri incelenecek. Tasavvuf Kültürü Eğitim Programı’na katılan genç araştırmacılar, tasavvuf konularını akademik, literatür merkezli bir meselenin de ötesinde, bu toplumu ve kültürünü daha yakından tanıyarak anlama imkanı elde edecek.
Kültür günleri düzenlenecek
Proje kapsamında, kamusal diplomasiyi geliştirmek üzere İstanbul, Ankara ve Kyoto’da, ilgili elçiliklerin destekleriyle Japonya Kültür Günü ve Türkiye Kültür Günü etkinlikleri düzenlenmesi planlanıyor.
Kapanış sempozyumu Kyoto Üniversitesinde
İki Doğu’nun Köprüsü: Tasavvuf Kültürü Eğitim Programı Projesi Kapanış Sempozyumu, Kyoto Üniversitesi’nde 25 Mart 2017 tarihinde gerçekleştirilecek.
Okunma : 5138
ÜHA