Üsküdar Üniversitesi’nde TECH’24 Mühendislik ve Teknoloji Zirvesi alanında uzman isimlerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Zirvede konuşan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan teknolojinin hızla geliştiği 21. yüzyılda, bazı becerileri edinmeden bilgi ve teknolojiyi yakalamak ve geçmenin çok zor olduğunu söyledi. Bu becerilerden ilkinin takım çalışması yapabilmek, diğerinin ise pozitif iletişim olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bireysel zekalar grup zekasının önüne geçemiyor.” dedi.
Onur konuğu olarak ilk oturumu gerçekleştiren T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş, savunma sanayinde yetenek yönetimine verilen önemi vurguladı. Prof. Dr. Hakan Karataş ayrıca genç mühendislerin kariyer planlarında göz önünde bulundurmaları gereken önemli noktalara değindi.
Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonunda 2 gün süren TECH’24 Mühendislik ve Teknoloji Zirvesi, Üsküdar Üniversitesi Teknoloji ve İnavasyon Kulübü Başkanı Sevde Ergün, Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Çerezci ve Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın açılış konuşmalarıyla başladı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Zihinsel dönüşüm olmadan teknik dönüşüm olmuyor”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan konuşmasında tekno girişiminin 21. yüzyıldaki önemine vurgu yaptı. “Bu yüzyıldaki becerileri edinmeden bilgi ve teknolojiyi yakalamak ve geçmek çok zor.” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, her yüzyılın doğrusunun farklı olduğunu, yeni sorulara yeni cevaplar vermek gerektiğini söyledi.
21. yüzyıl becerilerinden ilkinin takım çalışması yapabilmek olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şöyle devam etti:
“Bireysel zekalar grup zekasının önüne geçemiyor. O nedenle takım çalışması yapabilenler farkı oluşturuyorlar.
“Bu çağ ‘Değiş de gel’ anlayışını kaldırmıyor…”
Projenin amacı takım oluşturup, farklı mizaçtaki, hayat görüşündeki insanların aynı amaç için benzer şekilde hareket etmeleridir diyen Tarhan, “Bu çağ ‘değiş de gel, benim gibi düşün, benim gibi anla, benim gibi kavra’ anlayışını kaldırmıyor. Gelişmiş ülkelerde farklı, aykırı düşünenlere ödül veriliyor ama gelişmemiş ülkelerde aykırı düşünenlere ‘icat çıkarma’ deniyor. Zihinsel dönüşüm olmadan teknik dönüşüm olmuyor. Sosyal dönüşüm zihinsel dönüşümden sonra geliyor. Bu nedenle zihinlerdeki dönüşüm çok önemli.” ifadelerini kullandı.
“Başkalarıyla kendimizi kıyaslamak bizi aşağı çeker”
Doğu toplumlarını etkileyen olumsuzluklardan birinin ‘ümitsizlik’ olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Hemen ümitsizliğe karamsarlığa düşüyoruz. Son yıllarda yapılan nörobilim çalışmalarında ümit duygusu ve iyileşme beklentisinin insan beyninde yüzde 40 oranında iç eczaneyi harekete geçirdiği görüldü. Bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor, hastalıkları yenmeyi kolaylaştırıyor. Aynı şekilde iç motivasyon da sağlıyor.” dedi.
“Bir iç motivasyon bir de dış motivasyon var.” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, dış motivasyonu rüzgarla giden gemiye iç motivasyonu da buharlı gemiye benzetti. Özellikle gençlerin kendi kendilerini harekete geçirmelerinin, hayal kurmalarının çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları söyledi:
“Çevremizde yaptığımız işi eleştirenler çok olur. Eleştiriyi kendimize yapmıyoruz ya da hakikati arama yönünde kullanmıyoruz, başkalarının paçasından çekme yönünde kullanıyoruz. Başkalarıyla kendimizi kıyaslamak da bizi aşağı çeker. Kendinize hedef koyup onunla kıyaslayın. Başkalarıyla kıyaslamak motivasyonu düşürür.”
“Hiçbir adımı küçük görmeyin”
21. yüzyıl becerilerinden bir diğerinin de pozitif iletişim olduğunu dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bundan çok bahsedilmiyor ancak dünyada kötülükler arttıkça pozitife vurgu yapmanın önemi daha çok ortaya çıkacak. Pozitif olmak Polyanna olmak demek değil. Negetifi de göreceksiniz, pozitifi de göreceksiniz, kendinizi pozitif odaklı çalıştıracaksınız. Motivasyonu düşük tembel insanlarda olan bir özellik vardır ‘benden bir şey olmaz’ derler. Kendilerine hep olumsuz yorumlar yaparlar. Pozitif motivasyon, kişinin kendine hedef koyması, yol haritası çizmesi ve çıkan problemlerden kaçmak yerine onları çözmekle ortaya çıkıyor.” şeklinde konuştu.
“Zora talip olmak çok önemli.” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Zora talip olacaksınız, zorları başardıkça elde edilen küçük başarılar, büyük başarıların en büyük adımlarıdır. Büyük bir yolculuğa küçük adımlarla çıkılır. Büyük yangınlar da küçük bir kıvılcımla başlar. Hiçbir adımı küçük görmeyin, hedefe giden yolda adımlar atıyor olmanız çok önemli. Bunu yaparken kendinizi kışa hazırlayın ama yazı bekleyin. Kışa hazırlanıp kışı beklerseniz bir şey yapamazsınız. Mevcudu korumaya yönelik çalışırsınız, bu da birçok şeyi kaçırmaya neden olur.” dedi.
“Çabayı artırırsak 20-30 yıl sonra dünyadaki ağırlık merkezleri değişecek”
Mevcudu geliştirmek için de hayal kurabilmek gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Hayal kurmanın kuluçka dönemi vardır. Bir amaca yönelik hayal kurarsınız, o yönde bir şeyler yaparsınız. Daha sonra kurduğunuz hayallerle ilgili rüyalar görmeye başlarsınız. Beklemediğiniz bir zamanınızda da ortaya çıkar. Bunun için zihinsel bir çaba emek gerekiyor sonra keşif ortaya çıkıyor. Üretken düşünce olursa hayal kurarsanız güzel fikirler ortaya çıkar.
Şu anda batı toplumları tembelleşme eğilimi gösteriyor. Biz çalışmayı, çabayı artırırsak 20-30 yıl sonra dünyadaki ağırlık merkezleri değişecek. Bu nedenle gençlerin karamsar olmaması, ‘yurtdışına gidin buradan kaçın’ diyenleri dinlememesi gerekir. Fırsat bulduğunda çok güzel işler yapan gençlerimiz var. Projeyle yatıp projeyle kalkan gençlere daha çok ihtiyacımız var. Geleceğimizi onlar temsil edecekler.”
Prof. Dr. Osman Çerezci: “Öğrencilerimiz TÜBİTAK projeleriyle çok güzel sonuçlar elde ediyor”
Açılış konuşmalarında Üsküdar Üniversitesi Teknoloji ve İnavasyon Kulübü Başkanı Sevde Ergün’ün ardından kürsüye gelen Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Çerezci, üniversite müfredatına araştırmaya ve bilimin gelişmesine yönelik dersler koyulduğunu söyledi.
“Birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar ‘Üniversite Kültürü Dersi’, ‘Girişimcilik ve Proje Kültürü Dersi’ ve proje uygulama fırsatları ile öğrencilerimizin hem proje geliştirme hem de uygulama becerilerinin gelişmesine imkân sağlıyoruz.” diyen Prof. Dr. Osman Çerezci, “Biliyoruz ki bilgiye ve teknolojiye sahip olan ülkeler güçlü ülkeler. Ve bu alanda güçlü olan ülkeler de dünya politikalarında söz sahibi oluyorlar. Bizim ülkemizde de bu konuda güçlü olmaya çok ihtiyacımız var. Dolayısıyla böyle bir gücü elde etmek için bilim, teknoloji ve araştırmaların bir araya gelmesi gerekiyor. Biz öğrencilerimize bilgiyi veriyoruz. Öğrencilerimiz projeler oluşturuyorlar. TÜBİTAK projeleriyle yarışmalara giriyorlar ve çok güzel sonuçlar elde ediyorlar.” şeklinde konuştu.
“Şu anda, 10-20 yıl önce hayal edemeyeceğimiz çalışmalar yapılıyor”
Üniversite bünyesinde her yıl patent çalışmalarının yoğunluk kazandığını ifade eden Prof. Dr. Osman Çerezci, sözlerini şöyle tamamladı:
“Geçen yıl itibariyle 20’den fazla patent çalışması yapıldı. Bütün bunlar ülkemizin daha güzel seviyelere gelmesi, diğer ülkelerle olan teknoloji yarışında ülkemizin de daha iyi bir şekilde sahneye çıkması için. Şu anda, 10-20 yıl önce hayal edemeyeceğimiz çalışmalar yapılıyor. Örneğin savunma sanayii alanında çok güzel ilerlemeler kaydedildi. Teknoloji her alanda çok önemli. Ancak savunma sanayiinde teknolojiye sahip olmak çok daha önemli.”
Prof. Dr. Hakan Karataş: “Teknolojiye değil, teknolojinin mucidi insana hayranlık duyuyoruz”
Açılış konuşmalarının ardından TECH’24 Mühendislik ve Teknoloji Zirvesi’nde ilk oturumu T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş gerçekleştirdi. Prof.Dr. Karataş yaptığı sunumda savunma sanayii perspektifinden ‘bugünkü Türkiye’ye nasıl bakıyoruz?’ ve ‘yeteneğe nasıl bakıyoruz?’ sorularının cevaplarını anlattı. Prof. Dr. Karataş ayrıca, mühendisliğe insan perspektifinden bakıp hangi amaçla hangi yola çıkılırsa bugünkü başarıların elde edileceğini açıkladı.
Savunma sanayinde yetenek yönetimine verilen önemi vurgulayan Prof. Dr. Hakan Karataş, “Biz savunma sanayii olarak, ürettiğimiz platformlara bakarken teknolojiye hayranlık duymuyoruz, hayranlık duymamız gereken unsur teknolojinin mucidi insan. İnsan ikna olursa bunları yapıyor. Bizim tek sorumuz şu, ‘insan nasıl ikna oluyor da bu zihinsel güce ulaşabiliyor?’ Çünkü bir insanı ikna etmek kolay değil, bir yolculuğa çıkarmak bir işe ortak etmek çok zor. Ama bir insan inandığında, hayatının merkezine aldığında, anlamı ve amacı doğru oturttuğunda böyle büyük sistemler oluşturabiliyor.” dedi.
Prof. Dr. Hakan Karataş: “Gençleri anlamak zorundayız”
“Biz savunma sanayiinde yeteneğin çok kıymetli olduğunu, yeteneği doğru yetkinliklerle inşa etmemiz gerektiğini düşünüyoruz.” diyen Prof. Dr. Hakan Karataş, yetenekte doğru yetkinliklerin, anlam, amaç ve tutkunun olmadığı durumlarda şirketlerin çok büyük efor ve kaynak harcamak zorunda kaldıklarını dile getirdi.
Mühendislik öğrencileri arasında yaptığı bir araştırmaya değinen Prof. Dr. Hakan Karataş, gençlerin iş hayatında ne isteyip ne istemediklerini ve aslında neye ihtiyaçları olduğunu anlattı. “Genç bir nüfus geliyor onları anlamak zorundayız.” diyen Prof. Dr. Hakan Karataş, “‘Zaman değişti gençler kötüye gidiyor’ demek kolay olur. Gençler kötüye gitmiyor, yetişkinlerle uyumda problem yaşıyor. Uyumda problem yaşayanlar huysuzluk yapar.”
Prof. Dr. Hakan Karataş: “Ben doğru yerde miyim? sorusunun cevabı kariyer yolculuğunuzda önemli”
İş hayatına atılacak gençlerin kendilerine sormaları gereken bazı sorular olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Hakan Karataş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ben doğru yerde miyim? sorusunun cevabı kariyer yolculuğunuzda önemli. Size verilen görev-iş ilgi alanınıza uygun mu? O işe ilgi duymalısınız, yaparken zamanı saymamalısınız. Yetkinliklerinizle uyumlu mu bir yerde misiniz? Yaptığınız iş size bir şey öğretiyor mu? Yaptığını işin çıktısı görünüyor mu, takdir ediliyor musunuz? Bu sorulara olumlu cevap verebiliyorsanız, içsel faktörlerde orası sizin için en uyumlu ortamdır. Ancak bir süre sonra bunlar yetmeyecek, dışarıda ne olduğunu merak edeceksiniz. Dışardaki iş kültürü ile buradaki aynı mı onu test edersiniz. Dışarıdaki teknolojileri kendi teknolojilerinizle kıyaslarsınız, yeni ne var diye bakarsınız. En önemlisi de bugün burada yaptığım iş yarın ayrılırsam dışarıda para edecek mi, ekonomik geçerliliği var mı diye bakarsınız. Bu test, olduğunuz yerde gerçekten olmanız gerekiyor mu size gösteren önemli bir test.”
Sektörün liderleri teknolojiyi konuştu
Günün diğer oturumlarında, Üsküdar Üniversitesi TRGENMER Direktörü Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, Microsoft Uygulama İnovasyonu Teknoloji Lideri Daron Yöndem ve TÜBİTAK Uzay Proje Yöneticisi Ömer Ataş sunumlarını gerçekleştirdi.
İkinci gün oturumlarında ise Co-Print Kurucusu Fatih Kazım Duymaz, Savunma Sanayi Başkanlığı KAAN Aviyonik, Görev ve Silah Sistemleri & HÜRJET Program Müdürü Muhammed Ali Yiğit, Bilişim Vadisi Genel Müdürü Erkam Tüzgen, Trendyol Teknoloji Lideri Emre Savcı ve TurkishTechnology AI Ürün Sahibi Ramazan Sarı günümüz teknolojilerine ait bilgiler paylaştı.
TECH’24 Mühendislik ve Teknoloji Zirvesi aile fotoğrafı çekimi ile sona erdi.
Okunma : 969
ÜHA