Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Marmara Üniversitesi’nin pandemi nedeniyle online olarak gerçekleştirdiği, “Psiko- Sosyal Tükenmişliğin Medyatik Tüketimi: Şiddet” başlıklı sempozyumuna katıldı. Oturumun Başkanlığını üstlenen Tarhan, “İstatistikler bizlere yöntemlerimizi değiştirmemiz gerektiğini gösteriyor. Kadına yönelik şiddette kanayan bir yara haline geldi. Şiddetin hiçbir türlüsü kabul edilmemeli. Şiddet bir insanlık suçudur” dedi.
İstanbul Sözleşmesi’ne ve şiddetin unsurlarına değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Şiddet konusu, hayatımızın kaçınılmaz bir parçası oldu. Kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet kanayan bir yara haline geldi. Bu yaranın çözümü için A planı İstanbul Sözleşmesi’ydi. Fakat İstanbul Sözleşmesi bizi kültürel olarak değiştirecek algısı ile ilgili görüşlerimiz vardı. Siyasi iradenin tamamen kaldırılması gibi bir kararı oldu. Bu durumda B planını söylemek istiyorum. Bizim şu anda İçişleri Bakanlığı ile yapmayı düşündüğümüz bir proje var, risk gruplarıyla olan çalışmalarımız devam ediyor. Burada bulunan hocalarımın da projemize destek olmasını bekliyoruz. Pozitif psikoloji adı altında uyguladığımız eğitim modüllerimiz mevcut ve uyguluyoruz. Ayrıca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın anlaşmazlık, çözüm, arabuluculuk ve şiddet izleme merkezleri kurması gerekir. İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesinin, şiddetin sebeplerine yönelik çalışmaları artırıcı rol oynayacağını düşünüyorum. Şiddet insanlık suçudur. Hak arama ve sorun çözme yöntemi değildir” ifadelerini kullandı.
“Psiko-Eğitimler verilmeli”
Türkiye’nin şiddet konusunda üst sıralarda olduğunu ve uygulanan yöntemlerin değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Tarhan; “Yöntemleri değiştirmemiz gereken istatistikler görüyoruz. Ülkemiz şiddet konusunda gelişmiş ülkeler arasında yer alıyor, bu çok üzücü bir durum. Şiddetin psikolojik sebepleri oluyor, aynı şekilde aile içi şiddetin de sebepleri var. Bir kişilik tipini örnek verecek olursam örneğin anti sosyal kişiler şiddete meyilli oluyor. Bir suç makinesi haline geliyorlar. Tüm şiddet unsurlarında öfke kontrolü yönetimi çok önemlidir. Öğrenilmiş davranış bizim kültürümüzde maalesef var. Bu konular görünür oldukça farkındalıklar artar. Şiddet uygulayan bireyler arttıkça toplum kötüye gider. Böyle bir kültürün içinde barınan bir şey varsa psiko- eğitim çözüm olarak şart ve eğitimlerin verilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“Eğitim sistemimiz iletişim becerilerine önem vermeli”
Günümüz gençlerinin sağlıklı iletişim kuramadığını da sözlerine ekleyen Tarhan; “Tüm yaşanan çatışmaların çözümü bizim eğitim sistemimizde verilmiyor. Biz bunların eksikliklerini görebiliyoruz. Gençler iyi niyetliler ama sözleriyle kırıp döküyorlar. Ortaya da sağlıklı iletişimler çıkmıyor. Problem çözmeyi öğrenirse sorunlar çözülür ve sağlıklı iletişimde kaybeden olmaz, ya öğrenir ya da kazanırlar. Öğrencilerin ilkokulda iletişim becerileri dersi görmeleri gerekiyor. Her anlamda rol paylaşımcı olmak önemli ve ufuk açıcıdır. Eğitim sistemimiz iletişim becerilerine önem vermeli” dedi.
Okunma : 5645
ÜHA