Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Üsküdar Üniversitesi Medya İlişkileri Uzmanı Ayşe Nur Akçelik’e evrenin oluşumu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Evrenin bir simülasyon olduğu varsayımı hakkında değerlendirmelerde bulunan Tarhan, son kabul edilen görüşün dijital tabanlı evren varsayımı olduğunu aktardı. Tarhan; “Evrenin şu anda bir simülasyon olma ihtimali, var oluşu açıklayan en iyi ihtimaldir. Evren bir simülasyon olduğuna göre simülasyonu yazan bir gücün olması gerekiyor. Bu gücün kim olduğunu bilim dünyası olarak artık ele almak zorundayız. Yaşadığımız dünyadaki ölüm hakikati, simülasyon teorisini doğruluyor.” dedi.
“Evrenin tesadüfi varoluşla olma ihtimali artık akıl dışı bir ihtimal”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, evrenin oluşumunda değişen paradigmalar hakkında açıklamalarda bulundu. Tarhan; “Daha önce kuantum dinamiğinde ‘Veri her şeydir’ görüşü kabul ediliyordu. Veriye, big dataya hâkimsen dünyaya hükmedersin. Veriye hâkim olmayan sosyal hareketliliği, ekonomik hareketliliği ve finansal hareketliliği kontrol edemez.’ deniliyordu. Fakat şu anki kuantum dinamiği için şöyle söyleniliyor; ‘Veri her şey değil, her şey veridir.’ Bu, her şey dijital formata çevrilebilir demek. Her şey dijital formata çevrilebilir olduğuna göre evren de bir simülasyondur. Şu anda kuantum fizikçileri evrenin simülasyon olduğu görüşünü savunuyor. Bilgelik Psikolojisi serisinin birinci kitabında bu konuyu detaylı bir şekilde ele aldım. Evrenin simülasyon olması için bir program yazıcısı olmalı. Simülasyonu yazabilmesi için dış zekâ gerekiyor. Evrenin tesadüfi varoluşta olma ihtimali artık akıl dışı bir ihtimal. Evren tasarımsal varoluş, bir tasarımı var. Amerika’da Louisiana Eyaleti’nde mahkeme kararıyla ‘akıllı tasarım’ ders olarak okutulmaya başlandı. Akıllı tasarım görüşünün evreni daha iyi açıkladığı düşünülüyor.” dedi.
“ ‘Postmateryalist Bilim Manifestosu’ ile materyalizm çöktü”
Postmateryalist Bilim Manifestosu ile genel kabullerin değiştiğini ifade eden Tarhan; “2014’te Arizona ve Kolombiya Üniversiteleri ‘Postmateryalist Bilim Manifestosu’ yayınladılar. Artık materyalist düşüncenin her şeyi açıklamadığı görüşü hâkim. ‘Bilimlerin Bütünlüğü Manifestosu’ da diyebiliriz buna. Bilimler bir bütündür. Evreni açıklamak için madde bilimi yetmiyor, sosyal bilimler ve din bilimleri gibi diğer bilimlerden yardım almamız gerekiyor. Evrenin simülasyon olması şu anda bilimsel bir menzile girdi. Evrenin bilgisayar olma metaforu, evrenin varoluşunu açıklayan metaforlar arasında en akla yakın formül. Bilgisayar metaforuna göre bilgisayarın hardware’i, software’i, elektronik devreleri var. Uzaydan birisi gelse, bilgisayarı çalıştırsa, ‘Bu software nasıl olmuş?’ diye uğraşsa hayatta çözemez. Software’i bilgisayardan sildiğin zaman, bilgisayar 1 gram eksilmiyor. Manyetik parçacıklar aynen durduğu için ağırlığı değişmiyor. Yani evren bir donanım, buna bir yazılım gerekiyor. Yazılımı da programlamak gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Evrenin simülasyon olma ihtimali tartışılıyor”
Evrenin Simülasyon Teorisi ile açıklandığını ifade eden Tarhan, bu teori ile Metaverse kavramının gündeme geldiğine dikkat çekti. Tarhan; “Evrenin varoluşsal sebebini açıklayan yeni teori simülasyon teorisi. Simülasyon teorisi dendiğinde ise ‘metaverse’ konusu gündeme geliyor. Metaverse bir yazılım, Türkçesi ise sanal evren demek. Bu yeni evrende insanların avatarı oluyor ve aynı zamanda ciddi bir virtual reality gözlükleri takılıyor kişiye. Dokunmaları simüle edebilecek şekilde yapıyorlar. Metaverse; bilgisayar oyunu, yazılım ekibi ve fiziksel gerçeklik kavramlarını birleştiriyor. Metaverse, bir bilgisayar oyunu yazarak herkesin oyunun içerisine girerek oynaması demek. Bilgisayarda joystick ile oynuyorsun ama burada evrene avatarınla giriyorsun. Metaverse küresel olarak arsaların satıldığı, fiziksel gerçeklikle bağlantılı bir sanal evren oldu. Böyle olunca kuantum dinamikçileri evrenin bir simülasyon olup olmadığı sorusunu sordular. 2018’de vefat eden Hawking, buna en çok kafa yoranlardan birisiydi. Hawking; ‘Benim matematiksel aklım, bu evrenin boş olmadığını söylüyor. O halde çoklu evren var. Çoklu evrenden dünyaya gelecekler, bizim Amerika’yı işgal ettiğimiz gibi onlar da dünyayı işgal edecekler. Buna karşı tedbir almamız lazım. Ancak belki de bizi kurtaracaklar. Koca evren içerisinde nokta gibi olan dünya, bu kadar canlı, rengarenk ve hareketli. Burada müthiş bir bilgi var. Matematiksel aklımız, bu koca dünyanın bu kadar şenlikli olup da koca evrenin bomboş olmasını mümkün kılmıyor. O halde bizim göremediğimiz, görünmeyen bir gerçeklik var. Burada görünmeyen gerçeklik olduğuna göre görünmeyen güçler dünyayı simüle mi ediyor?’ sorularını soruyor. Yaşadığımız dünyadaki ölüm hakikati simülasyon teorisini doğruluyor.” ifadelerini kullandı.
“Metaverse NFT tasarımları marka değerini temsil ediyor”
Metaverse NFT tasarımları marka değerini temsil ettiğini vurgulayan Tarhan, Metaverse’de değiştirilemeyecek bir yazılım olduğunu aktardı. Tarhan; “NFT’ler aynı blok zincirlerle birbirine bağlı olduğundan dolayı değiştiremiyorsun. Orada kendi oyununa göre kendi NFT’sini oluşturuyorsun. Mesela köy inşa ediyorsun, futbol oynuyorsun. Avatar oluşturduğun zaman o NFT’ler senin orada bıraktığın marka değerini temsil ediyor, seni tanımlayan şey senin kimliğindir diyor. Bilgisayar programına kendi kimliğimizle giriyoruz, orada bir sürü program yazıyoruz. Kendi dosyalarımızı, pencerelerimizi açıyoruz ama başka birisi gelse o da kendi penceresini açıp kendi tasarımını yapabilir aynı bilgisayar programında. Metaverse bilgisayarın büyütülmüş şeklidir. O halde bizde kendi simülasyonumuzu yazabiliyoruz. Mesela burada top oynarken, bir oyun programı, futbol programı, programı yazan programcı, hangi topa hangi açıdan vurursan gol olup olmayacağını biliyor ama oynayan bilmiyor. İşte metaverse de öyle. Biz metaverse gireceğiz, ne yaparsak kaç para harcayacağımızı programı yazan bilecek ama biz bilmeyeceğiz, biz yaptık zannedeceğiz. Şu anda evrende aynı şekildedir. Evrenin programını yazan, bizim hangi kararı verirsek hangi sonuca gideceğimizi biliyor. Bunun kutsal metinlerdeki adı kaderdir. Aslında yaşadığımız seçimdir. Onun için kişinin özgür iradesi, özgür sorumluluğu var.” dedi.
“İnsandaki hayal gücü yeteneği olmasa simülasyon olmazdı”
Hayal kurmanın simülasyonun bir parçası olduğunu aktaran Tarhan; “İnsan özgür iradesi ile ne kadar deneyim kazanıyorsa, biz avatarda ne kadar özgürsek bu dünyada da o kadar özgürüz. Biz özgürüz diyoruz ama bize verilen genetik sınırlar içinde özgürüz. Sınırsız ve sorumsuz bir özgürlük yok. Deneyim kazanırız ama bize tanımlanan metaverse’deki alanımız kadar özgürüz. Metaverse’de hayalle gerçeği karıştırıyorlar. Farklı bir gerçeklik, üst gerçekliği birleştiriyoruz orada. Çünkü özgür irademiz var. Hayal kurmak simülasyonun bir parçasıdır. İnsanda ki hayal gücü yeteneği olmasa simülasyon olmazdı. Hayal, simülasyonu doğurdu. Evrendeki simülasyonlara uymayanlar ya şizofren ya da asi oluyorlar. O zaman seçimlerini ona göre yapıyor. Şu anda simülasyonun içinde olma ihtimalimiz, var oluşu açıklayan en kuvvetli ihtimal. Önemli olan burada, bu simülasyonu tanımlayan birinci gerçeklik simülasyonun game over yani bitiyor olması. İkinci gerçeklik hayal dünyasının, insanın simülasyon üretebilen bir varlık olması, büyük bir simülasyona kanıttır. Nesnel gerçeklik şu anda zaten kuantum dinamiğine göre nesnel gerçekliği, madde gerçeklik diye bir gerçeklik yok.” ifadelerine yer verdi.
“Evrenin simülasyon olma ihtimali var oluşu açıklayan en iyi ihtimaldir”
Değişen evren varsayımları hakkında değerlendirmelerde bulunan Tarhan, son kabul edilen görüşün dijital tabanlı evren varsayımı olduğunu aktardı. Tarhan; “Evren 2000’li yıllardan önce madde tabanlı kabul edilirken, 2000’li yılların başından itibaren enerji tabanlı olduğu düşünülüyordu. Şimdi ise dijital tabanlı evren görüşü hâkim. Evren ancak dijital tabanlı bir evren olabilir çünkü dijital veri tabanı var. Bizim yaşadığımız gerçeklik, nesnel gerçeklik dediğimiz şey aslında evrensel veri tabanının bir nevi yansımasıdır. Bunu gösteren bilimsel çalışmalardan biri de temel bilinç çalışmalarıdır. Şu anda en çok merak edilen konular insan ve bilinç konuları. Bilinç çalışmalarında gelinen son noktaya göre, insan evrendeki kuantum evrende sübjektif gözlemcidir. Gözlemlediğin zaman bilinç var, gözlemlemediğin zaman bilinç kayboluyor. Gözlemleme simülasyon başladığı zaman başlıyor, simülasyon bittiği zaman bitiyor. Sadece gözlemci olarak varız, biz dijital canlılarız. Dijital canlılar olduğumuz için burada nesnel gerçeklik aslında dijital evrenin bir uzantısıdır. Evrenin şu anda bir simülasyon olması ihtimali var oluşu açıklayan en iyi ihtimaldir ama bu bir simülasyon olduğuna göre simülasyonu yazan lazım. Bu yazanın kim olduğunu şu anda artık ele almak zorundayız.” dedi.
Okunma : 4128
ÜHA