Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumunun düzenlediği Kültür ve Sanat Etkinlikleri kapsamında gerçekleşen ‘Psikoloji Sohbetleri’ adlı etkinlikte, İstanbul’un farklı üniversitelerinde lisans, lisansüstü eğitim gören öğrencilerle bir araya geldi. İyi insan olmanın anahtar kelimesinin empati olduğunu belirten Tarhan, dünyadaki kötülüklerin en büyük nedeninin empatisizlik olduğunu söyledi. Ümitsizliğin ve karamsarlığın bu dönemde gençlerin en büyük düşmanı olduğunu vurgulayan Tarhan, ümitsiz ve karamsar olana beynin yardım etmeyeceğini de sözlerine ekledi.
Türkiye Turing ve Otomobil Kurumunun ev sahipliğinde İstanbul’un farklı üniversitelerinde eğitim gören öğrencilerle gerçekleşen etkinliğin moderatörlüğünü Gazeteci Şaban Özdemir gerçekleştirdi.
“Empatiyi öğretmek iyi insan olmayı öğretmek demektir”
Çocuk ve gençlerin çok fazla siber zorbalığa maruz kaldığına dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “İnsan sosyal medyaya giriyor bakıyorsunuz saatler geçmiş amaç belirsiz, vakit müthiş harcanıyor. Şimdi bütün gençlerin elinde sosyal medya var ve zaman diye bir şey kalmadı. Sosyal medyanın sürükleyici etkisiyle gidiyorlar. Burada özellikle ergenlik öncesi çocukların eğitimi için anne babalara bazı tavsiyeler var; birincisi çocuklara sorumluluk vermek yani sosyal medyaya girerken amaçlı kullanmayı öğretebilmek. İkincisi empatik olma becerisini öğretebilmektir. Çocuklar, gençler çok fazla siber zorbalığa maruz kalıyorlar. Bir çocuk empatiyi öğrendiği zaman başkasına yapmıyor. Yani dünyadaki kötülüğün en büyük nedeni empatisizlik. Empati yoksunluğu narsistik kişilik özelliklerinde vardır. Antisosyal, narsistik kişiler empati yoksunudur. Empatiyi öğretmek iyi insan olmayı öğretmek demektir. İyi insan olmanın anahtar kelimesi nedir dersek empatidir.” dedi.
“Olaya sadece kendi penceresinden bakan hakikati ortaya çıkaramıyor”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, olaya sadece kendi penceresinden bakan bir kimsenin doğru karar veremeyeceğini belirtti. Tarhan; “Olaya sadece kendi penceresinden bakan hakikati ortaya çıkaramıyor, karşı tarafı anlamıyor. Bir insan bir problemi çözmek istiyorsa Mevlana’nın bir sözü var; ‘Senin ne anladığın değil karşı tarafın ne anladığı önemli.’ bu empatinin anlamıdır. Muhakkak ilişkilerde benim ne söylediğimden daha önemlisi karşı tarafın ne anladığıdır. Bir insan bunu öğrendiği zaman ilişki yönetimini öğreniyor. İlişki yönetiminde birinci adım öz bilinç yani kendini tanımaktır. Güçlü yönlerim ve zayıf yönlerim diye kendini tanımaktır ama maalesef bazı eski kişisel gelişim ekolleri var. Bir insanın kendi zayıf yönleriyle hiç yüzleşmesini istemiyor. Hep iyi ve güçlü yönleriyle yüzleşsin istiyor. Bu durumda egosu kabarmış, kendini beğenmiş tipler ortaya çıkıyor. Maalesef şu anda küresel kapital sistem egoizmi besliyor. Egoist bir insan, ‘Ya başarılı olurum ya yok olurum.’ deyip çok çalıştığı, ürettiği için kapital sistem tüketerek üretmeyi teşvik ediyor.” şeklinde konuştu.
“Benmerkezcilik modernizmin bize ulaştırdığı bir hastalıktır”
Kapital sistemde toplumun bazı kesimleri zenginleşirken bazı kesimlerin aşırı yoksullaştığının altını çizen Tarhan; “Şu anda Birleşmiş Milletler ‘Gelecekte Bekleyen 3 Büyük Tehlike’ olarak; Birincisi iklim değişikliği, ikincisi küresel eşitsizlik yani ekonomik eşitsizlik ve üçüncüsü ise yalnızlığı söylüyor. Benmerkezci insan yalnızlaşıyor, yalnızlaşınca mutsuz oluyor, intiharlar artıyor, depresyon artıyor birçok vakalar artıyor. Benmerkezcilik modernizmin bize ulaştırdığı bir hastalıktır. Burada bizim dikkat edeceğimiz şey güçlü yönlerimizi, zayıf yönlerimizi ve kendimizi tanımak, öz bilinç… Zayıf yönlerimizi de göreceğiz ama hayatta güçlü yönlerimize odaklı ilerleyeceğiz. Zayıf yönlerimizi reddederek değil, zayıf yönlerim bu güçlü yönüm bu ama hedefime doğru giderken bunları yöneteceğiz.” ifadelerini kullandı.
“İnsanın içindeki yetenekleri zor şeyler ortaya çıkartır”
Ümitsizliğin ve karamsarlığın şu an için gençlerin en büyük düşmanı olduğunu söyleyen Tarhan, ümitsiz ve karamsar olana beynin yardım etmeyeceğini söyledi. Tarhan; “Şu andaki kuşakların muhakkak A planı, B planı, C planı, D planı, E planı vardır. O planlardan birini yaparlar. Büyük veriye sahip olan dünyaya hükmedecek, ne kadar büyük verin varsa o kadar güçlüsün. Şimdi büyük veriyi öğretebilmek lazım. Elindeki verileri biriktirip büyütürsen, keşifler öyle yapılacak. Gelecek kuşaklar için en önemli şey karamsarlığa düşmemek. Bir dağcı için hedefe ulaşmak hiç de kolay değildir. Yani dağcılıktaki yollar çiçekli böcekli değildir, süslü yollar değildir zor yollardır, taşlı yollardır. Zor yolu hedefler, zora talip olur. Planı olanlar tepeye ulaşıyor, zirveye ulaşıyor. Hayatta da zirveye ulaşmak için, hedefini belirleyip zorlayacaksın. İnsanın içindeki yetenekleri zor şeyler ortaya çıkartır. Güçlü insanlarda rahat zamanları doğurur. Rahat zamanlarda zayıf insanları çıkarır. Zayıf zamanlarda güçlü insanları doğurur. Böyle bir gidiş var. Biz eğer güçlü olmak istiyorsak, zamanımızı zorlamamız lazım. Şartlarımızı zorlayalım.” dedi.
Okunma : 954
ÜHA