Koronavirüsün yol açtığı Covid-19 salgını nedeniyle toplumda kaygı ve korku düzeyinin arttığına dikkat çeken Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, psikolojik müdahale timlerinin kurulması gerektiğini vurguluyor. Dünyada da örneklerin olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, korkunun olduğu yerde muhakemenin bozulduğunu ve bu durumda bireylerin refleksleriyle hareket ettiğine işaret ediyor.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Covid-19 salgını kapsamında sokağa çıkma yasağıyla halk arasında yaşanan panik ve çatışma durumunu değerlendirdi.
Anksiyete pandemisinden söz ediliyor
Bireylerde kaygı derecesinin çok yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Medscape sitesinde yayınlanan, İngiltere, Fransa ve Mısır’da eş zamanda yapılmış araştırma sonuçları gösteriyor ki toplumun yüzde 70’inde klinik anksiyete bozukluğu var. Başka bir çalışmada da Anksiyete Pandemisi’nden bahsediliyor. Yani virüs pandemisi gibi kaygı, anksiyete pandemisi de var. Bunun sebebi içinde bulunduğumuz durumun diğer doğal afetlerden farklı, kişinin kontrol edemeyeceği tarzda olması. Doğal afetlerde zaman ve lokalizasyon belli fakat bu virüsün ne zaman, nereden ve ne zaman geleceği belli değil, o yüzden kaygı derecesi çok yükseldi” dedi.
Toplumda yaşanan korku ve kaygı düzeyine dikkat
İnsanların önemli bir kısmında özellikle de kaygısı yüksek kişilerde yaşam kalım tepkisinin ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Market ve fırınların önünde yoğunlaşma, ileri yaştaki bireylerin acil ihtiyaç dışında almaya çalıştıkları ürünlere bakıldığında görüyoruz ki insanlar otomatik olarak açlık, susuzluk gibi dürtülere yöneliyor. Çünkü korku muhakemeyi bozar, düşünmeden hareket ettirir. Buradan çıkaracağımız dersler var. Toplumda korku düzeyinin çok yüksek olduğunu görmemiz gerekiyor. Tıp kökenli uzmanların konuşurken ‘Toplumda enfeksiyon birkaç sene sürecek, aşısı bulunmadı, ilacı kesin değil’ gibi ifadeleri toplumun kaygısını daha çok yükseliyor. O nedenle insanlardaki ümit ve güven duygusunu çağrıştıran konuşmalar da yapılmalı” uyarısında bulundu.
COVID-19 salgınını sosyal iş birliği ile yenebiliriz
Koronavirüsle mücadele ile ilgili Çin’in Covid-19 raporuna değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Salgını sosyal iş birliği ile yenebiliriz” dedi. Tarhan, sosyal mesafe ve sosyal izolasyon dışında sosyal iş birliğinin öncelikle aile içerisinde olacağını kaydetti.
Psikolojik dinamikler göz önünde bulundurulmalı
Prof. Dr. Nevzat Tarhan sokağa çıkma yasağı ile birlikte yaşanan panik durumunu da değerlendirerek şunları söyledi: “Sokağa çıkma yasağının olduğu geceye bakarsak; özeleştiri yapıp iğneyi kendimize batıralım. Çünkü o akşam 100 korona pozitifli birey dışarıya çıktıysa, binlerce kişiye bulaştı demektir. Bu dönemde böyle kararlar verirken psikolojik dinamikleri de göz önüne almak gerekiyor. Buradan çıkarılacak dersler var. Bu multidisipliner bir mücadeledir. Sadece enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının görüşüyle olmaz, halk sağlıkçılarının desteği de gerekiyor, sosyal bilimcilerin, psikologların da görüşü gerekiyor. Bilim Kurulu’nda da psikiyatrist ve psikologların olması gerekiyor.”
Toplumu rahatlatacak yaklaşımlara ihtiyaç var
Bilimsel öngörünün önemine dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Toplumda gerilim ve panik var. Toplumu rahatlatacak yaklaşımlara ihtiyaç var. Bu çok zor değil. Şu anda Türkiye’de koronavirüs pandemisiyle mücadele süreci çok iyi gidiyor. Gerçekten hem Sağlık Bakanlığı hem İçişleri Bakanlığı hem de diğer alandaki sağlık çalışanları eli öpülesi çalışmalar yapıyorlar. Bu tecrübe ile artık benzer durumlar için ileriye bakıp tedbirler almamız gerekiyor” dedi.
Psikolojik müdahale timleri kurulmalı
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın düzenli bilgilendirmelerinin topluma açık ve şeffaf davranmak adına önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, psikolojik müdahale timlerinin kurulması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Şeffaflık böyle durumlarda çok önemlidir. Burada açık ve şeffaflığı anlatırken yanında olumlu şeyleri de söylemeye çalışmak lazım. Şu an dünyadaki örneklerle kıyasladığımızda Türkiye iyi durumda. Vaka sayılarında yavaşlama oluyor. Aslında eğilimde güzel bir gidiş var, bu bilgiler de söyleniyor.
Fakat toplumda kaygı düzeyi çok yüksek. Bu nedenle artık psikolojik müdahale timlerinin kurulması gerekiyor. Diğer ülkelerde paniği önlemek için bu çalışma yapılıyor. Çünkü korkunun olduğu yerde muhakeme bozuluyor. Muhakeme bozulunca insanlar artık refleksleriyle hareket ediyorlar. Olumlu yöndeki haberleri de vermek gerekir. Geçmişte de salgınlar olup geçmiş. Bu salgından ne dersler çıkarabileceğiz, insanlık ne kazanacak? İnsanlar günde 60 dakikanın 50 dakikasını bu enfeksiyonu düşünerek geçiriyorsa durum daha kötü bir hal alır.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, psikolojik sağlamlık için de “Bireylerin rutinden kopmaması gerekiyor. Rutinden kopmadan işlerini halletmesi gerekiyor, aktiviteler yapmaları gerekiyor. Çocuklar için evde kalınan zamanlarda oynanabilecek oyunlar var. İş dünyasında sanal toplantılar yapılıyor. Üniversitelerin çalışmaları, uzaktan eğitim rutinden kopmama örneklerinden bir tanesi. Yaşanan olayın büyük fotoğrafını kişilere anlatabilmek, açık şeffaf olmak gerekiyor” dedi
Okunma : 2444
ÜHA