Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan 2 günlük Kazakistan programının ilk gününde Kazakistan Kültür Bakanlığı “Ruhani Jangri” Toplumsal Kalkınma Enstitüsü Aile Araştırmaları Merkezi ile Yuvarlak Masa Toplantısına katıldı. Aile alanında çalışmalar yürüten akademisyen ve uzmanlarla bir araya gelen Tarhan, ailenin önemine dikkat çekti. Aile kavramı üzerinde küresel güçlerin oyunlar oynadığını söyleyen Tarhan aile kurumunu korumanın yalnız kendi kültürümüzü korumak değil, insanlığın geleceği için de çok önemli olduğunu kaydetti. Aileye değer veren, aileyi ayakta tutan toplumların yarınlara, geleceğe de şekil veren toplumlar olacağını belirten Tarhan, kadına yönelik şiddet ve feminist akımları da değerlendirdi. Feminizmi ilaç ve zehir üzerinden anlatan Tarhan, feminizmin zararlı olmadığını, feminizmi faydalı ya da zararlı yapanın dozu olduğunu belirtti.
2 günlük Kazakistan buluşmaları kapsamında Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ilk gün Kazakistan Kültür Bakanlığı “Ruhani Jangri” Toplumsal Kalkınma Enstitüsü Aile Araştırmaları Merkezi ile Yuvarlak Masa Toplantısına katılım sağladı. “Çağdaş Dönemde Aile Kurumunun Sosyal-Psikolojik Sorunları ve Çözüm Yöntemleri” başlığında gerçekleştirilen buluşmaya alanda çalışma yürüten akademisyenler ve uzmanların yanı sıra basın mensupları da yer aldı.
Tarhan konuşmasında aile ve aile kavramının kötüye gittiğini küresel düzeyde yapılan araştırmaların sonuçlarını paylaşarak değerlendirdi. Tarhan şu ifadeleri kullandı:
Maddi refah artarken mutluluk düştü…
“Aile ve aileye verilen değer konusunda dünya nereye gidiyor bilimsel olarak onun üzerinde durmalıyız. 1950-2000 yılları arasına kapsayan araştırma sonuçları gelir seviyesi, yaşam standartları ve maddi refahın artmış olmasına rağmen mutluluğun aynı paralelde artmadığını gösteriyor.” dedi.
Gençler yüz yüze bir araya gelmekten uzaklaşıyor…
Prof. Dr. Nevzat Tarhan gençlerin de her geçen gün bir birinden uzaklaştığına dikkat çekti. Tarhan, “Yine başka bir araştırma gösteriyor ki 6-8-10 ve 12’inci sınıf öğrencileriyle yapılan çalışmada yüz yüze her gün sohbet eden, bir araya gelen gençlerin oranı %60-70 oranında geriledi. Gençlerimizin yüz yüze sosyalleşme, bir araya gelme sıklığı azalıyor.” ifadelerini kullandı.
Depresyon görülme sıklığı artıyor…
Tarhan günden güne depresyon görülme sıklığında artış yaşandığının altını çizdi ve ekledi: “Yine 2013-2016 yılları arasını kapsayan başka bir araştırmada kadın ve erkeklerde depresyon görülme sıklığı artıyor, buna paralel intihar olayları, yaralama, suça karışma, şiddet çoğalıyor…”
100 çocuktan 70’i nikahsız doğuyor…
Tarhan, aileyi tehdit eden bir diğer konunun da evlilik dışı doğum oranındaki artış ve hane halkı kırılganlığının artması olduğunu sözlerine ekledi. Tarhan, “Yine toplumun kötüye gittiğinin bir göstergesi de Avrupa ülkelerinde evlilik dışı doğum oranlarının günden güne çoğalması. Avrupa ülkelerinde 100 çocuktan 60-70’i nikâhsız doğuyor. Bu durum da Avrupa ve Batı toplumunda aile kurumunun olmadığını gösteriyor. Bu oran ise Türkiye’de %2,9 oranında. Avrupa ülkelerinin gerisinde olsa da dikkat etmeliyiz. Çünkü ülkemizde boşanmalar artıyor. Hane halkı kırılganlığı çalışmalarında tek kişilik hanelerin sayısı çoğalırken, 5 kişilik hanelerin sayısı tersi yönde düşüyor. Tek kişilik ailelerdeki anlamlı artış ailedeki zayıflamayı gösteriyor. Buradan yola çıkarsak 20-30 yıl sonraki Türkiye için bir öngörüye sahip olabiliriz aslında.” Şeklinde konuştu.
Kadına yönelik şiddette Türkiye lider!
Konuşmasında küresel düzeyde kadına yönelik artan şiddeti de gündeminde tutan Tarhan Türkiye’nin kadına şiddette lider olduğunun altını çizdi. Tarhan, “Ülkemiz kadına yönelik şiddette dünyada ilk sırada geliyor. ABD ise kadına şiddette ikinci sırada. Bir tarafta artan boşanmalar, şiddet olayları, evlilik dışı doğum oranları… Bunların hepsi sosyolojik kök neden analizini gerektiriyor…” ifadelerini kullandı.
Aileyi zayıflatan 3 sebep!
Küresel olarak aileyi zayıflatan 3 psikososyal sebebi; sekülarizm, sosyal anomi yani sosyal normların bozulması ve bireycilik olarak tanımlayan Tarhan, ailenin zayıflamasıyla mutluluğun azaldığını söyledi. Tarhan aileyi bir arada tutan değerler olduğunu de dile getirdi. Tarhan bu değerleri ise şöyle sıraladı:
“İstişare, Eşitlik, Özerklik, Hakkaniyet, Sevgi, Saygı, Güven, Paylaşımcılık, Maddi Kazanımlar, Manevi Kazanımlar…”
Cep telefonu ailenin dışa açılan kapısı…
Günümüzde ailenin son sığınak, son kale olduğunu özellikle vurgulayan Tarhan cep telefonundaki tehlikeye dikkat çekti. Tarhan, “Şehri koruyan bir dış surlar bir de iş surlar vardır. İç sur işte aile. Bir dönem küresel aktarımı aile yaparken bugün bu aktarımı maalesef sosyal medya, Tv yapıyor. Evde sosyal normlar değişti. Cep telefonları artık ailenin dışa açılan kapısı. Cep telefonu ailenin değerlerini dağıtan bir öğe.” dedi.
Ailede patron değil lider gibi davranılmalı…
Ailenin bir arada durabilmesinde takınılan liderliğin hayati önemde olduğunu belirten Tarhan ailede ideal olanın ben kalarak biz olabilmek olduğunu söyledi. Tarhan, yalanır aileye en çok zarar veren, güveni zayıflatan bir etken olduğunu de dile getirdi. Tarhan ailede liderliğin önemine ilişkin şöyle konuştu:
“Ailede liderlik önemli, lider;
Gütmez yol gösterir,
Korkutmaz istek uyandırır,
Övgü beklemek över,
Sevgi beklemez sever…
Yukarıdan aşağıya emir veren annelik-babalık modelleri aileye zarar veriyor. Aile ilişkilerinde patron gibi değil de lider gibi davranabilmeyi başarmak gerekiyor… Ailede takım çalışması yapabilmek çok değerli. Öyle ki 21.yy becerisi takım çalışması yapabilmek. Kişi odaklı değil, takım odaklı bakış açısı geliştirebilmeli.”
Gerçek lider rol dağılımını dengeli yapabilendir…
Ailede rol paylaşımının da önemli olduğunu özellikle vurgulayan Tarhan, “Bir babanın iş insanı, baba ve eş rolü varken bir annenin de iş insanı, anne, eş ve aynı zamanda da ev hanımlığı gibi çift kariyeri var. Önemli olan bu rollerin paylaşımının dengeli yapılabilmesi. Çok iyi iş insanı olabilirsin ancak iyi bir anne ve ya baba olamadıktan sonra ve ya eş olamadıktan sonra bir anlamı kalmıyor. Bu rollerin tamamını dengeli götürebilen gerçek liderdir.” dedi.
Türkiye de Avrupa da oyuna geldi…
Dünyada kadına yönelik artan şiddetin kök neden analizi yapılması gerektiğini de ele alan Tarhan küresel düzeyde kültürel bir değişimin yaşandığını ifade etti. Tarhan, “Kadın erkek ilişkisini kadın-erkek savaşlarına dönüştüren bir akım var. Küresel bazı güçler, küresel sermaye dünya nüfusunun artmasını istemiyor. Böylece evliliği yok etmeye çalışıyor. Planlı bir hareketti. Türkiye’de Avrupa da oyuna geldi… Ailenin dağılması için feminizm kadın-erkek ilişkisini kadın-erkek savaşlarına çevirdi. Medya da buna destek olabiliyor.” şeklinde konuştu.
Feminizmi faydalı ya da zararlı yapan dozudur!
Feminizmi ilaç ve zehre benzeten Tarhan, “Feminizm gerekli bir harekettir. Feminizmi faydalı da zararlı da yapan dozudur. İlaç ve zehri de aynı şekilde zararlı ve faydalı yapan dozu olduğu gibi. Kadın – erkek hak ve fırsatlarda eşit evet. Ama biyolojik olarak bir eşitlik yok, farklı yaradılışları var. Hak ve eşitliği savunuyorsa faydalı feminizm… Evlilik, kadın erkek savaşı değil, birbirinin tamamlayıcısıdır. Kadın-erkek, biri diğerinden üstün değildir. Aile kavramını ele alırken bilimsel bakıyorum. Akla uygun olan bilime de uygun oluyor. Bilime uygun olan da akla uygun oluyor. ” dedi.
Aileye değer veren toplumlar yarına şekil verenler olacaktır…
Yaklaşık 2 saat süren ve online de katılımın olduğu buluşmada Tarhan ailenin 21. Yüzyılda neden gerekli olduğunun altını çizdi. Tarhan şu ifadeleri kullandı:
“Toplumun yapı taşı aile. Aile olmadığı toplumda çocuk da yetişemiyor. 0-3 yaş aralığında anne sevgisi olması lazım. Aile dağılırsa insanlık biter. Modernizm aileyi, sosyal birikimini göz ardı etmiş. Doğu toplumu olarak daha şanslıyız. Batı, Roma’nın son dönemi gibi olacak.
Bugün aile kavramına zarar vermek üzere küresel düzeyde ciddi oyunlar oynanıyor. Bu oyunlara alet olmayalım. Aile kurumu sadece kendi kültürümüzü korumak için değil, insanlığın geleceği için de çok önemli. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki ‘Aileye değer veren, aileyi ayakta tutan toplumlar yarınlara, geleceğe de şekil veren toplumlar olacaktır…”
İşbirliği protokolü imzalandı…
Basın mensuplarının da ilgi gösterdiği programın ardından Kazakistan Toplumsal Kalkınma Enstitüsü ile Üsküdar Üniversitesi arasında işbirliği protokolü imzalandı.
Akşam yemeğinde bir araya gelindi…
Tarhan daha sonra Rixos President Astana Otel’de onuruna düzenlenen akşam yemeğine katıldı.
Yemeğe, THY Astana Genel Müdürü Engin Akbaş ve Eşi Çiğdem Akbaş, Rixos President Astana Oteli Müdürü Prof. Dr. Tansel Tercan ve eşi Dr. Nurfer Tercan, L.Gumilyev Avrasya Milli Üniversitesinden akademisyenlerle Tarhan Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Tarhan, Üsküdar Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, Üsküdar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Daire Başkanı Peyman Jaferi, Üsküdar Üniversitesi Medya PR Birim Yöneticisi Şaban Özdemir ile TRT ve Anadolu Ajansı bölge temsilci ve muhabirleri katıldı.
Okunma : 1006
ÜHA