Ülkemizde bir döneme damga vuran ve büyük tepki çeken evlilik programları, RTÜK tarafından yasaklanmıştı. Ancak dijital yayın platformları üzerinden yayınlanmaya devam edilen yeni nesil evlilik programlarında ahlâksızlık dozajı daha da arttı. Son olarak bir dijital yayın platformunda yayınlanmaya başlanan “Aşk Adası” isimli programda bu ahlâksız programlardan birisi. Sevgili ve flört yaşantısının yarışma formatı olarak belirlendiği bu yapımda çıplaklık, zina ve türlü sapkınlıklar eğlence programı adı altında sunuluyor. Özellikle seçilmiş genç kız ve erkeklerin birbirleriyle kuracakları ilişkileri konu alan ve izlenme uğruna türlü yalanlarla süslenen, “Aşk Adası” programı maalesef çoğunlukla gençler tarafından takip ediliyor. Gelecek nesillerimizi açıktan tehdit eden ve bir türlü önemle alınamayan yeni nesil evlilik programları hakkında Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Milli Gazete'ye özel açıklamalarda bulundu.
“Kelimelerin saflığına sığınıp, kötülüğü normalleştirerek gösteriyorlar”
Yeni nesil evlilik programları hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Evlilik programları, adlarında bulunan kelimelerin saflığı arkasına sığınarak, topluma kötülüğü normalleştirerek gösteriyor. Aşk kelimesi çok saf bir kelimedir. Aşk adı altında rastgele cinselliğe teşvik eden bu tarz yapımlar, toplumda büyük problemlerin oluşmasına sebebiyet verecek temel sebeplerdendir. Bu gibi programlara sessiz kalmak ve bu tarz kötülükleri yaygınlaştırmaya müsaade vermek büyük vebaldir. Buna karşı tavır göstermek ahlâki ve bilimsel bir duruştur. İnsanların buna eğilim göstermesi başka problemlere de yol açıyor. Dünyada bu gibi yapımlara bizden önce izleyen ve ses çıkarmayan ülkelerin toplumlarına bakabiliriz. Hollanda’da pedofili derneği kuruldu. Pedofili Partisi kurulup kapatıldı. Sonuç olarak kuruldu. Bu gibi durumların toplumumuzu nereye götüreceği bellidir” şeklinde konuştu.
“Kadın ve erkek ilişkilerinde 3 aşama vardır”
Kadın erkek ilişkilerinde aşamaların olduğuna vurgu yapan Nevzat Tarhan, “Kadın ve erkek ilişkilerinde 3 aşama vardır. Birinci aşama arkadaşlık ilişkileridir. Arkadaşlık ilişkilerinin kuralları vardır. Sınırlar bellidir ve saygı çerçevesi içinde okul arkadaşlığı ve iş arkadaşlığı gibi amacı vardır. İkinci aşama ise içinde cinselliğin bulunmadığı sevgililik ve flört tarzında yaklaşımın olduğu tanışma evresidir. Bu ilişkide cinsellik ötelenir. Bu ikinci aşama için Amerika Birleşik Devletleri’nde televizyon yapımları başladı. Kız ve erkek arkadaşlık kursa bile ‘Gerçek Aşk Bekler ve Evleninceye Kadar Cinsel Birliktelik Yaşanmaz’ mottosu ile televizyon programları yapılıyor. Üçüncü aşaması ise cinselliğin içinde bulunduğu eş olma durumudur. Sözünü ettiğimiz programlarda ise romantik bir ifade olan aşk kelimesi kullanılarak, erotizm olan uygulamayı yani 3’üncü aşamayı kullanıyorlar” diye konuştu.
“İnsanın hayvanlaşması durumunun var olduğu yapımlar bunlar”
Nevzat Tarhan, “Programda yapılan uygulamaların erotik uygulama statüsüne girdiğini görebiliyoruz. Yani normalde insan sosyal ortam içerisinde bu şekilde yakınlık gösteremez. Rastgele bir yakınlaşmanın söz konusu olduğunu görebiliyoruz. Sonuç olarak insanın hayvanlaşması durumunun var olduğu yapımlar bunlar. Rastgele cinselliğe teşvik ediyor. Bir insan rastgele cinselliği kabul ediyorsa ona yapacak bir şeyimiz yok zaten. Bir insana bu konuda bir şey yapamazsınız onun kendi tercihidir. Ama konu bunun topluma normal olarak yansıtılmasına gelirse yapılması gereken şeyler olmalı” diyerek gösterimde olan bu programların izleyici kitlesinin giderek artmasının büyük bir problem olduğunun altını çizdi.
“Ahlâki yozlaşmanın belirtisi, kötülüğün sıradanlaştırılmaya başlamasıdır”
Nevzat Tarhan, “Bu programlar devam ettiği zaman kötülüğün sıradanlaşması durumu yaşanır. Bir insan rastgele cinselliğe kötü bir şey gözüyle bakıyor mu bakmıyor mu? İnsan kendisine bu soruları sormalıdır. Bir insan açık evliliği onaylıyor mu? Bir kızın ya da bir erkeğin aynı anda 3-4 sevgilisi olmasını onaylıyor muyuz? Amerika’da ve Avrupa’da açık evlilikler başladı. Bir insan evliyken, evli olduğu insandan izin alıp başka bir insanla sevgililik ilişkisi kuruyor. Bunları biz onaylıyor muyuz? Bunları onaylamıyorsak bu gibi programlara da normaldir gözü ile bakamayız. Yukarıda kendimize sorduğumuz soruları onaylayan insanların hepsi, bu gibi yapımlara normaldir gözü ile bakan insanlardır. Bilinçaltı yavaş yavaş bunu kabullenip normal ve sıradan hale getirir. Düşüncelerimiz ve eylemlerimiz de buna göre gelişmeye başlar. Toplumdaki ahlâki yozlaşmanın en büyük belirtisi kötülüğün sıradanlaştırılmaya başlamasıdır” dedi.
Okunma : 1203
ÜHA