Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Gençlik Platformu Badi Etkinliğin düzenlediği “Kariyer Planlama ve Meslek Seçimi” başlıklı çevrimiçi söyleşisinde gençlerle buluştu. İlgi ve katılımın oldukça yoğun olduğu buluşmada kariyer planlamada karakterin önemine işaret eden Tarhan, “Önce karakter, sonra kariyer” dedi. Karar şemamızı doğru oluşturursak kariyer yolunda ileri gideriz.” İfadelerini kullanan Tarhan, verdiği arı örneğini ile de adaylara seslendi.
“Belirsizlik giderildiğinde hayat yolunda rahatlıkla yol alınabiliyor”
Çevrimiçi gerçekleştirilen buluşmada insanın hayat yolunda bir anlam kazanarak belirsizliği giderebileceğini aktaran Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, meslek seçimi hakkında bilgiler verdi.
Tarhan; “Meslek seçimi şu açıdan önemli, şu anda yaşadığımız hayatta sonsuzdan geldik sonsuza gidiyoruz. Yaşadığımız hayata bir parantez açılmış burada. İnsanda diğer canlılardan farklı olarak metakognitif genler var. Bunlar zihin üstü genler. Bu zihin üstü genler dolayısıyla insanoğlu özgür iradeye sahip. Diğer canlıların genetik şifrelerine baktığımız zaman yemek, içmek, üremek, barınmakla odaklanmış. Yani Maslow'un ihtiyaç piramidinin en tabanındaki basamak ortaktır. İnsan ve hayvanların ortak ihtiyaçlarıyla ilgili. Yer, içer ve öleceğini bilmez. Genlerden birisi ölümü algılama geni. Diğer gen mesela zaman kavramını algılama geni. Zihin üstü genlerden birisi de anlam arayışı geni. Sadece insanda var. Bir de yeniliği arama geni var... Bu genler ile insan, ‘Bu hayata neden geldim?’ ‘Hayatın anlamı ne?’ ‘Amacım ne?’ diye düşünüp amacını belirledikten sonra amaç ona anlam katıyor. Anlam kattığı zaman belirsizlik gidiyor. Belirsizlik giderildiğinde hayat yolunda rahatlıkla yol alınabiliyor.” ifadelerini kullandı.
“Karar şemamızı doğru oluşturursak kariyer yolunda ileri gideriz”
Meslek seçiminde karar verme mekanizmasını doğru kullanmak gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Tarhan, karar şemasının doğru oluşturulduğunda ilerlenebileceğini dile getirdi. Tarhan; “Maslow'un Psikososyal İhtiyaçlar Piramidine bir ekleme yapmış. Tabanda fizyolojik ihtiyaçlar var yemek, içmek, üremek gibi. İkincisi sırada güvenilme ihtiyacı, güvenirlilik ihtiyacı, temel güven duygusuyla ilgili. Ondan sonra sevmek, sevilmek, saymak, sayılmak gibi güvenlik ihtiyacı, sevgi ihtiyacı, saygı ihtiyacı. Ondan sonra kendini gerçekleştirme ihtiyacı deniyor ama onun üzerine sonradan ‘self-transcendence’ ihtiyacını koyuyor. Bunun karşılığı kendini aşma ihtiyacıdır. Daha sonra ünlü psikiyatristlerden biri Yalom'da insanın dört temel anksiyetesi diyor. Bunlar anlam, belirsizlik, yalnızlık, ölüm gibi… İnsan bunlara çözüm bulursa hayatta anlamlı bir amaç ediniyor. Hayat yolunda giderken sağlıklı kararlar verebiliyor. İnsanın özgür iradesi olduğu için her dakika bir karar veriyoruz. Aklımıza bir düşünce, bir his geliyor. Birisi bir şey söylüyor, bir yerden bir şey okuyoruz. Beynimiz yap, yapma, uygun, uygun değil, geçerli, geçerli değil, güvenli, güvenli değil gibi söylüyor ve bunu yaparken biz birini seçiyoruz. Karar mekanizmamız böyle çalışıyor. O halde meslek seçiminde de hayat yolunda da doğru kararlar verebilmek gerekiyor. Yani karar şemamızı doğru oluşturursak kariyer yolunda ileri gideriz.” şeklinde konuştu.
“Sadece akademik başarı değil, hayat başarısı da önemli”
Sosyal ve duygusal becerilere sahip olmanın önemine değinen Tarhan; “Meslek kararı, kariyer derken sadece meslek seçimi olarak görmemek lazım. Yani yaşam formunu da seçiyorsun. Yaşam felsefeni oluşturuyorsun. Oluşturduğumuz yaşam felsefesi bizim kariyerimizin bir parçası. Önce karakter, sonra kariyer… Yani sadece akademik başarı değil, hayat başarısı da önemli. Onun için şu anda 21. Yüzyıl becerilerinden en önemlisi sosyal ve duygusal becerilere sahip olmak. Daha önce hep akademik beceri, teknik beceriler üzerinde duruluyordu ama 21. Yüzyılda görülüyor ki sosyal ve duygusal beceriler çok önemli. Yapay zekadan sonra daha da anlaşıldı. Çok daha ön plana çıktı şu anda. Yani sosyal ve duygusal becerili olan kişiler hayat ileride meslekte doğru yolda ilerleyecekler.” dedi.
“Meslek seçiminde hedef piramidinin iyi belirlenmesi gerekiyor”
Hayat yolunda ilerlerken önce hedef belirlemenin gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Birincisi kişi kendine psiko swot analizi yapacak. İnsan stratejik bir hedef belirler. Hedef belirledikten sonra ‘Benim güçlü yönlerim nedir? Zayıf yönlerim nedir?’ bunları analiz eder. Güçlü yönlerini, zayıf yönlerini listeler. Ondan sonra bu hedefe giderken tehditleri listeler, fırsatları listeler. Hayat yolunda ilerlerken önce hedef belirlemek lazım. Birinci şart o... Hedef belirleyeceksin. Hedef belirlemeden hiçbir şekilde kariyer planlaması yapamazsın. Hayatının sonuna geldiğinde nasıl bir insan olacağına karar vereceksin. İyicil mi, kötücül mü olacaksın? Hayatın sonunda buna da karar vermek gerekiyor. Bu hayat başarısıyla ilgili. Diğeri de teknik başarıyla, akademik başarıyla ilgili. İkisini de ayırt edebilmek gerekiyor. Bu nedenle meslek seçiminde karar verirken hedef piramidinin iyi belirlemesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“İdeali olmayan insan sürüklenir gider…”
Tembelliğin ilacının motivasyon olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan; “Bir insan hedef belirlerse ihtiyaçlarını analiz edebiliyor. ‘Bu hedefe ulaşmak için benim neye ihtiyacım var?’ diyor. İhtiyaç analizi yapınca ihtiyaç, istek uyandırıyor. İstek uyanınca motivasyon başlıyor. Tembelliğin ilacı motivasyon. Motivasyonu da ihtiyaç harekete geçirir. Motivasyon da kendini harekete geçirmek demektir. Bakarsın adam gece gündüz çalışıyor. Bu adam o enerjiyi nereden buluyor diyorsun. Bu adamın uğrunda yorulacak, terleyecek, çile çekecek, emek verecek davası vardır, derdi vardır, idealleri vardır... İdeali olmayan insan sürüklenir gider. Onun için neye yatkın olduğumuzu iyi bileceğiz. Ne istediğimizi iyi bileceğiz.” şeklinde konuştu.
“Sevdiğin, iyi olduğun ve iyi kazandıran işi yap”
Kariyer seçiminde üç parametreye dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan; “Birincisi insanın hedefini, idealini belirlemesi. Ondan sonra hedefe giderken sevdiğin iş nedir diye bakacaksın. ‘Sevdiğim iş nedir?’ ‘İyi olduğum iş nedir?’ ‘İhtiyacım nedir?’ Kişi bu üç soruyu soracak. Sevdiğin işi yap, iyi olduğun işi yap, bir de iyi kazandıran işi yap. Bu üç parametre beraber olmalı. Mesela bazı kişiler para odaklıdır. Para peşindedir. İyi kazandıran iş olsun der. Hem de iyi işi yaparlar. Hem iyi işi yaparlar hem iyi kazandıran işi yaparlar. Bu seçimi iyi yaparlar. İyi bildikleri için de başarılı olurlar. Zengin olurlar ama mutsuz olurlar. Böyle, ‘İyi kazandığım işi yapıyorum, sevmeden yapıyorum ama zengin oluyorum.’ diyor. Zengin ama mutsuz tipler ortaya çıkar. O halde burada yapılacak olan üç parametreyi birlikte değerlendirmek. Mesela ya hedefi belirledikten sonra sevdiğim işi yapacağım diyeceksin. Bu yolda iyi olduğum, yatkın olduğum bir şey yapacağım diyeceksin. Üçüncü parametre de namerte muhtaç olmayacak derecede beni kazandıran bir iş yapacağım diyeceksin. Böyle aşırı dersen burada aşırılıklar kaybettirir. Bu üçü olursa hedefine ulaşırsın.” dedi.
“Hata yapmaktan korkmayacaksın”
Kişinin öz değerlendirme yapmasının önemine dikkat çeken Tarhan, bu değerlendirmeyi yapamayan kişinin öz bilincini geliştiremeyeceğini kaydetti. Tarhan; “En iyi kendini tanıma yöntemi deneyimleyerek öğrenmedir. Deneyimleyerek tanımak. Yani gideceksin veya hata yapmaktan korkmayacaksın. Ancak ölüler hata yapmaz. Onun dışında herkes hata yapar. Hatta Mandela'nın çok güzel bir sözü var. Diyor ki Mandela; ‘Ben hiç kaybetmedim. Ya kazandım ya öğrendim.’ diyor. Yani kaybettiği zamanda öğrenmiş aslında. Deneyimleyip öğrenerek kendini tanımış oluyorsun. En önemlisi insanın iç gözlem yeteneğidir. Özeleştiri yapıp kendini sorgulama, yani iç değerlendirme, öz değerlendirme yapmak. Öz değerlendirme yapan bir kimse kendisine üçüncü bir gözle bakacak. ‘Benim güçlü yönüm bu, zayıf yönüm bu.’ diyecek. Öz değerlendirme yapamayan bir insan, öz bilinç geliştiremiyor. Öz bilinç geliştiremediği zaman da hata yapmaya devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
“İnsan bir karar vereceği zaman, arı gibi olması lazım”
Kariyer planlaması yapan bir gencin ailesinin görüşünü almasında çok fayda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Onların görüşleri, onun için birer referans noktasıdır ama karar noktası değildir. İnsan bir karar vereceği zaman, arı gibi olması lazım. Anneden alacak, babadan alacak, akrabalarından alacak, toplumdan alacak, televizyondan alacak, kitaplardan alacak onun sonunda kendi balını yapacak. Kendi kararını kendi verecek. Yani verdiği kararın sorumluluğunu o taşıyacak. Hayatta hem başarılı hem mutlu olmak istiyorsa risk alacak. Hesaplanabilir riskler alacak. Her yaşta risk alınır. Dışarıdan birisi gelir, zarar verebilir ama o riski almadan hayat ilerlemez ki. Bisiklete binmek risktir ama binmezsen de hedefine gidemezsin. Arabaya binmek risktir, sokakta yürümek risktir. Risk almak gerekiyor ama hesaplanabilir riskler alacaksın. Bu risklerde insan bir şeyler öğrenir. Bir de kutunun dışında düşünün. Yani anneden, babadan öğrendiklerinizi değil de onlardan öğrenmediklerinizi de düşünün. Kendinize üçüncü bir gözle bakın. Duyduklarınızı sorgulayın. Yani anlamaya çalışmak, insanın hayatına bir bilgi geldiği zaman ‘Neden?’ sorusunu sormak çok önemli. ‘Neden bu doğru, neden bu yanlış?’ bunu diyen bir insan çok az hata yapıyor.” şeklinde konuştu.
“Hedefe ulaşan en kısa yol sabırlı olmaktır”
Bir insanın başarı yolundaki hedefine giderken en önemli ihtiyacının sabır olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Hedefe giden en kısa yol sabırdır. Sabır meditatif bir eylemdir. Sabır demek bir kenara çekilip beklemek değil, aktif sabır. Yani hedefi belirliyorsun, hedefe ulaşırken sabırla bir yanılıyorsun, iki yanılıyorsun, üç yanılıyorsun, dört, beş yanılıyorsun, ondan sonra başarabiliyorsun. Yani hayatta aceleci kişiler vardır. Mesela otobüsü bekliyor, otobüs gelmedi diye sıkılıp gidiyor, arkasından otobüs geliyor. Halbuki orada sebat etse, biraz daha beklese yakalayacak. Bunun gibi hayatta da birçok fırsatı sabredenler yakalayabiliyorlar. Sabretmeyen yakalayamıyor. Hedefe ulaşan en kısa yol sabırlı olmaktır. Bunu bilmek gerekiyor.” dedi.
“Geçmiş tecrübe, bugün hediye, gelecek yatırım”
Katılımın ve ilginin yoğun olduğu buluşmada gençlere tavsiyelerde bulunan Tarhan; “Geçmiş bir tecrübe hazinesidir. Bugün hediyedir. Gelecek de yatırımdır. Hayata böyle baksınlar. Geçmişi geçmişte yaşamasınlar ama geçmişten dersler çıkarıp bugüne geçmişteki kazandıkları, deneme yanılma ile elde ettikleri birikimleri bir sermaye yapsınlar. Hayatı bir kaynak yönetimi gibi yöneteceksiniz. Hayattaki zaman kaynağını böyle yöneteceksiniz. Yani parasal kaynakları yönetir gibi yöneteceksiniz. Geçmişimiz psikolojik ve sosyal sermayemizdir. Geleceğimiz de yatırımdır. Sabah kalktığımız zaman ‘Çok şükür kalktım. Elim, ayağım tutuyor. Sağlığım yerinde. Birçok şeye sahibim’ deyip o günü hediye gibi görün. Olumsuza odaklanan kişilerin işleri hep ters gidiyor. Analiz edeceksin, olumluya odaklı hayatını sürdüreceksin…” ifadelerini kullandı.
Okunma : 1212
ÜHA