Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan TV100’ de yayımlanan “Ebru Doğdu ile Eğitim Yolculuğu” programının konuğu oldu. Meslek seçiminin hayattaki önemli tasarruflardan biri olduğunu kaydeden Tarhan bir gencin meslek seçiminde düşünmesi gereken şeyin ‘Hangi meslekte kendi kapasitemi en üst seviyede geliştiririm ve kullanırım’ olması gerektiğini vurguladı.
“Ergenlik dönemi akıldan çok duyguların baskın olduğu dönemdir”
Sosyal izolasyonun ergenleri olumsuz etkilediğine dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocukların stres azaltma tekniği olarak sosyal medyaya yöneldiklerine söyledi. Tarhan; “Ergenlerde sosyal medya bağımlılığı, evden kaçmalar, madde kullanımı, anneye babaya şiddet uygulama gibi davranışlar çok fazla arttı. Pandemi dönemindeki sosyal izolasyon ergenleri olumsuz etkiledi. Yapılan yalnızlık çalışmasında ileri yaştaki yalnızlık oranı yüksek çıkacak diye bekleniyor. 75 yaş üzerinde olanların yüzde 27’si çok yalnızım diyor. 16-24 yaş arasındaki kişilerin yüzde 40’ı çok yalnızım diyor ve intihar olguları çok artmış. Yalnızım diyenlerin oranı pandemi ile birlikte daha da hızlandı ve arttı. Bu artış nedeniyle şu anda ciddi psikososyal bir kriz var. Çocuklar aslında yalnız değil internetin içinde ama sosyal izolasyon var. Sanal bir ortamda sanal ilişkiler kuruyorlar. Gerçek hayat olmadığı için gerçek hayatın doğruları ile yüzleşemiyorlar. Ergenlik dönemi akıldan çok duyguların baskın olduğu dönemdir. Mantıktan çok hislerin etkili olduğu bir dönemdir. Bu dönemde eğer aile bağları zayıfsa yahut da ailede kriz varsa bu çocuklar stres azaltma tekniği olarak sosyal medyaya, akıllı telefonlara ve tabletlerle yöneliyorlar. Bunun sonucunda da sorunlu vakalar artmaya devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
“Pandemi değil ele alış biçimi zarar verdi veya fayda sağladı…”
Çocukların sağlıklı yetişmesi için ailenin güvenli alan olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tarhan; “Ailenin güvenli alan olması çocuk için en önemli ekosistemdir. Güvenli alan olmadığı zaman çocuk sağlıklı yetişmiyor. Ailenin zayıflamasının ilk faturası çocuklara çıkıyor. Pandemi dönemi herkes eve kapandı. Bazı aileler bunu fırsat olarak kullandı, ilişkiler daha iyi oldu. Cep telefonlarını kapatabildiler, birlikte zaman geçirebildiler. Bu aileler pandemiyi fırsata dönüştürdüler. Pandemi krizini yönetemeyen kişilerini evlilikleri dağıldı ve çocuklar daha çok zarar gördü. Onun için pandemi dönemi bizzat zarar vermedi. Pandemiyi ele alış biçimine göre insanlar faydalandı veya zarar gördü…” şeklinde konuştu.
“Hayattaki önemli tasarruflardan biri meslek seçimidir”
Meslek seçiminin önemli bir karar olduğunu söyleyen Tarhan, doğru tercih yapabilmek için eğitim danışmanlarından faydalanılması gerektiğini belirtti. Tarhan; “Hayattaki önemli tasarruflardan biri meslek seçimidir. Öğrencilerin doğru seçim yapabilmek için bazı bilgileri var ama yeterli verileri yok. O verileri bilen uzmanlardan yardım alınması çok önemli. Bu nedenle tercih danışmanları, eğitim danışmanları çok önemli. Burada birinci şart kişinin kendisini tanımasıdır. ‘Benim güçlü yönüm, zayıf yönüm, yatkınlıklarım, neler?’ diye bakması gerekiyor. Kişinin sevdiği alanda yatırım yapması illa o işi yapması anlamına gelmiyor. Bazı kişilerin sosyal zekâsı yüksek oluyor. İlişkisel yönden daha başarılılar. Bazılarının içsel zekâsı yüksek oluyor. Derin düşünerek kendilerini daha derin geliştirebiliyorlar. Bazen de müziksel zekâsı yüksek oluyor. Mesela o illa müzisyen olmak ister. Halbuki müzisyen olmaz ama sevdiği bir meslekte müziksel unsurları kullanır. Bu şekilde doğru yönlendirmek gerekir. Genellikle meslek seçiminde ‘Hangi meslekte rahat ederiz, hangi meslekte para kazanırız?’ diye düşünüyorlar. Halbuki bir gencin düşünmesi gereken şey hangi meslekte kendi kapasitemi en üst seviyede geliştiririm ve kullanırım olmalı. Çocuk kendi kapasitesini bilecek ya da üçüncü kişiler bunu bilecek ona göre yönlendirecek.” dedi.
“Yetenekler toprağın altına atılan tohumdur”
Hedefe doğru ilerlerken psikoswot analizinin yapılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Tarhan; “Kaynak yönetiminde, finansal yönetimde swot analizi yaparlar. Güçlü yönleri, zayıf yönleri, fırsatları, tehditleri belirlerler. Buna göre ‘Hangi yönlerimi iyileştirmem lazım?’ diye düşünür. O zayıf yönlerini bularak kaynak analizi yapar. Kaynaklarını geliştirebileceği işe yönelir ve o hedefe adım adım ilerler. Şu andaki gençler ufak bir engelde hemen pes etmeye yatkınlar. Gençlik döneminde bu hep vardır. Eski kuşaklar zorluk içinde olgunlaşıyorlardı. Şimdiki kuşakların varlık içinde olgunlaşmaları gerekiyor. Varlık içinde olgunlaşmak daha zor. Çile çekmek istemiyor. Kendi kapasitesini kullanmıyor. Yetenekleri gelişemiyor. Halbuki yetenekler zorlanınca gelişir. Yetenekler toprağın altına atılan tohumdur. Çamurda çürümeye maruz kalır, zorlanır ama oradan bir çiçek çıkar. Bunun için de çile çekmesi lazım.” ifadelerini kullandı.
“Modernizm özgürlüğü ve hazcılığı kutsal bir değer yaptı”
Küresel sistemin özgürlük anlayışına değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, özgürlüğün sorumluluk dengesine vurgu yaptı. Tarhan; “Modernizm özgürlüğü ve hazcılığı kutsal bir değer yaptı. Sınırsızlığı, sorumsuzluğu, doyumsuzluğu idealize etti. Özgürlük önemli ama bu başkasının haklarını, hukukunu yok sayarak bir özgürleşme olunca bencilliğe yol açıyor. Özgürleşme insanın yeteneklerini geliştirmesi açısından önemli ama sorumluluk dengesi içinde olması lazım. Küresel sistem özgürlük adı altında sınırsızlığı, sorumsuzluğu ve doyumsuzluğu teşvik ediyor. Narsist kişilerde bu aç gözlülük, doyumsuzluk, sınırsızlık olarak görülüyor. Yeni kuşaklarda okuldan kaçmalar, kendini zehirlemeler, intihar vakaları, şiddet vakaları çok fazla. Bu çocuğun hayatın sınırlarını öğrenememesinden kaynaklanıyor.” şeklinde konuştu.
Okunma : 1203
ÜHA