Üsküdar Üniversitesi, Metabolik ve İnflamatuvar Hastalıklar Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Metabolik ve İnflamatuar Hastalıklar: Patofizyoloji ve Tedavi” konulu uluslararası sempozyuma ev sahipliği yaptı. Küresel düzeyde alanında otorite isimlerin katıldığı sempozyumda Güney Kore, Avustralya, Almanya, İspanya ve birçok farklı ülkeden önemli isimler yer aldı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın da katıldığı programda Tarhan, Türkiye’nin ilk kişiselleştirilmiş tedavi, farmakogenetik ve nöromodülasyon laboratuvarını kurmanın gururunu yaşadıkların vurguladı. Sempozyum kapsamında Üsküdar Üniversitesi uygulama ve bilim ortağı NPİSTANBUL Hastanesi de ziyaret edildi. Ziyarette hastanenin tedavi olanakları, teknolojik imkanları ve genel hizmetleriyle ilgili bilgilendirmeler yapıldı.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Yerleşkesi İbni Sina Konferans salonunda düzenlenen etkinliğe katılım yoğun oldu.
Sempozyumun açılış konuşmalarını Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur ve Üsküdar Üniversitesi Metabolik ve İnflamatuar Hastalıklar Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Nesrin Kartal Özer gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan yaptığı konuşmada, 13 yıl önce kurulan Üsküdar Üniversitesinin sağlık, davranışsal nörobilim ve bilgisayar bilimi sentezini bir AR-GE odak noktası olarak benimsediklerini söyledi. 25 bin öğrencisi ile eğitime devam ettiklerini vurgulayan Tarhan şunları söyledi:
Tarhan: “Türkiye’nin ilk kişiselleştirilmiş tedavi, farmakogenetik ve nöromodülasyon laboratuvarını kurduk”
“Tıp ve diş hekimliği dahil olmak üzere 6 fakülte bulunmaktadır. UNESCO TWAS tarafından nörobilim alanında mükemmellik merkezi olarak kabul edilmiştir ve bu alanda doktora sonrası öğrenci kabul etmekteyiz. Bu alanda, Türkiye'de ilk ‘kişiselleştirilmiş tedavi, farmakogenetik ve nöromodülasyon laboratuvarlarını’ kurduk. Türkiye'nin ilk ve Avrupa'nın ikinci beyin hastanesi oldu.”
Stres ve nöroinflamasyon bağlamında değerlendirmelerde bulunan Tarhan, psikolojik stres veya belirli fiziksel stresörlere tepki olarak, duyusal sinirlerden nöropeptitlerin aktive olduğunu kaydetti. Tarhan;
“Özellikle, Substanz P (SP) veya diğer inflamatuar aracıların salınımı ve mast hücrelerinin veya diğer inflamatuar hücrelerin aktivasyonu yoluyla inflamatuar bir sürecin meydana geldiğini biliyoruz. Substanz P (SP), bir tür nöropeptittir. Bir nörotransmitter ve bir nöromodülatör olarak işlev görür. Ruh hali, anksiyete, öğrenme ruh hali bozuklukları, anksiyete, stres, pekiştirme, nörojenez, sinaptik büyüme ve dendritik dallanma, solunum ritmi, nörotoksisite, ağrı ve nosisepsiyonun düzenlenmesi ile ilişkilendirilmiştir.
Kronik stres bağışıklık sistemini baskılıyor…
Merkezi nöropeptitler, özellikle kortikosteroid salınım faktörü (CRF) ve muhtemelen SP, sempatik sinir sistemi, hipotalamus hipofiz aksı ve renin anjiyotensin sistemi gibi nöroendokrinolojik, nöroimmünolojik yolların aktivasyonu yoluyla stresin salınımı yoluyla sistemik bir stres yanıtını başlatır. Akut stres bağışıklık sistemini aktive ederken, kronik stres bağışıklık sistemini baskılar. Kronik stres bağışıklık sisteminin düşmanı. Hormonlar, katekolaminler, kortikosteroidler, büyüme hormonu, glukagonlar ve renin. Bunlar, stres kaynaklı sitokinlerle birlikte, akut faz yanıtını (APR) ve inflamasyonun önemli aracıları olan akut faz proteinlerinin indüksiyonunu başlatır.” dedi.
Merkezi sinir sistemi norepinefrin, muhtemelen makrofaj aktivasyonu ve sitokin salınımı yoluyla APR'yi de indükleyebilir diyen Tarhan,
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Uluslararası projelere hazırız”
“Stresle birlikte lipidlerde artış, makrofaj aktivasyonunda da bir faktör olabilir. Stres beyin inflamatuar sürecini başlatabilir veya engelleyebilir. İnflamatuar yanıt, daha sonra gelişen psikolojik stres yanıtına gömülüdür. Dahası, aynı nöropeptitler, yani CRF ve muhtemelen SP, hem stresi hem de iltihabı da aracılık eder.Stres veya inflamatuar yanıt tarafından uyarılan sitokinlerin, beyne sinyal göndermek için benzer somatosensoriyel yolları kullanması muhtemeldir. Öte yandan, vagus sisteminin uyarılması, parasempatik aktivasyon anlamına gelir. Bir kişi, rahatlama teknikleri veya nöromodülasyon tedavileri yoluyla parasempatik uyarımla inflamatuar yanıtı yavaşlatabilir. Bir proje yürütülürse, nöromodülasyon tedavileriyle sitokinleri ve nöroinflamasyonu önlemek mümkün olabilir. Bu, yeni bir alan olarak dikkat çekiyor. Bu ve benzeri konularda uluslararası projelere hazır olduğumuzu belirtmek isterim.” ifadelerini kullandı.
4 farklı oturum gerçekleştirildi
Sempozyumun açılış oturumunda oturum başkanlığını Üsküdar Üniversitesi Metabolik ve İnflamatuar Hastalıklar Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Nesrin Kartal Özer gerçekleştirdi. Amerika Birleşik Devletleri Harvard Medical School’dan Prof. Christos S. Mantzoros sunum gerçekleştirdi.
İkinci oturum başkanlığını Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Konuk gerçekleştirdi. İspanya Madrid Autonomous Üniversitesinden Prof. Antonio Cuadrado, Almanya Münih Ludwig Maximilians Üniversitesinden Prof. Alexander Bartelt ve Birleşik Krallık Londra Royal Institute of Technology’ den Prof. Adil Mardinoğlu sunumlarını yaptı.
Üçüncü oturum başkanlığını Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur gerçekleştirdi.
Oturuma Japonya Kyoto Prefectural Tıp Üniversitesinden Prof. Yuji Naito, Güney Kore Seoul National Üniversitesinden Prof. Young-Joon Surh ve Marmara Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Erdi Sözen sunumlarını gerçekleştirdi.
Son oturumun başkanlığını ise Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Tuğçe Demirel Yalçıner ve Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin gerçekleştirdi. Medipol Üniversitesinden Dr. Seyed Mohammad Miri, Marmara Üniversitesinden Bengü Çetinkaya, Orta Doğu Teknik Üniversitesinden Gizem Damla Yalçın, İtalya Perugia Üniversitesinden Anna Migni, Üsküdar Üniversitesi Yüksek Lisans öğrencisi Berranur Sert ve Kadir Has Üniversitesinden Naz Mina Mert sunumlarını gerçekleştirdi.
NPİSTANBUL Hastanesi ziyaret edildi
Sempozyum kapsamında Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesine ziyaret gerçekleştirildi. Ziyarette yatılı hasta servisi, radyoloji biriminde yapay zekâ destekli 3 Tesla MR cihazı ve çekimleri, nöromodülasyon merkezinde ise Transkraniyal Manyetik Uyarım (TMU) tedavisi hakkında bilgiler paylaşıldı. Misafirlerin soruları yanıtlanarak sağlık hizmetleri tanıtıldı.
NPİSTANBUL Hastanesi Uluslararası Hasta Biriminden Dr. Mahmoud Bhais, Psikiyatri Hizmetleri Genel Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Semra Baripoğlu ve Kurumsal İletişim Yöneticisi Simge Yıldırım Yuğra’nın eşlik ettiği ziyarette hastanenin tedavi olanakları, teknolojik imkanları ve genel hizmetleriyle ilgili bilgilendirmeler yapıldı.
Prof. Alexander Bartelt: “Hastanenizde ilgi ve alaka çok güzel”
Ziyarete katılım sağlayan Almanya Münih Ludwig Maximilians Üniversitesinden Prof. Alexander Bartelt, NPİSTANBUL Hastanesinin hizmetlerinin çok güzel olduğuna değindi. Özellikle Münih’te hastanelerin çok eski binalarda hizmet verdiğini ve otelcilik hizmetleri konusunda da yeterli olmadığının altını çizen Dr. Bartelt; “Hasta odaları otel odası gibi ve hasta katlarındaki güvenlik önlemleri ile hastaların güvenliğini garanti etmişsiniz. Sizin hastanenizde lobide, karşılama, hastalara ve yakınlarına ilgi ve alaka çok güzel ancak ne yazık ki benim mesleğim nedeniyle çalıştığım kurumlarda bu anlayış çok yok.” dedi.
Prof. Yuji Naito: “Hastalar ve tıbbi kadronun bir arada olması çok önemli”
Hastanelerde tıbbi kadronun ve hastaların bir arada olmasının önemli olduğundan bahseden Japonya Kyoto Prefectural Tıp Üniversitesinden Prof. Yuji Naito; “Özellikle hastalar ve tıbbi kadronun bir arada olması, uzmanların kolay ulaşılabilir olması çok önemli. Tokyo’da hastanelerde tıbbi kadronun ve hastaların tamamen ayrı ve temas az. Bu da tedaviyi olumsuz yönde etkiliyor.” dedi.
Prof. Antonio Cuadrado: “Ameliyatta uzmana sağlanan bu konfor başarı oranını arttırır”
İspanya Madrid Autonomous Üniversitesinden Prof. Antonio Cuadrado NPİSTANBUL hastanesi radyoloji biriminde yer alan 3 Tesla MR ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Cuadrado; “Yapay zekanın MR’da kullanımı çok etkileyici. Ameliyat esnasında uzmana sağlanan bu konfor ameliyat başarı oranını arttırır. Özellikle beyin cerrahisinde hedef noktayı kolay tespit edebilme özelliği dikkat çekici.” şeklinde konuştu.
Okunma : 980
ÜHA