Kanser gibi hayatı tehdit eden bir hastalık teşhisinin konulması ile birlikte kişinin hayatında fiziki, psikolojik ve sosyal alanda önemli değişiklikler izlenebilir.
Teşhis için gerekli incelemelerin yapıldığı dönemde kanser olma kaygısı ve bununla birlikte "uykusuzluk, sinirlilik, aşırı endişe" gibi belirtiler görülebilir. Kanser teşhisi alınmasından sonraki dönemde ise hastalar birçok psikolojik sorun ile karşı karşıyadır. Bunlar arasında "uyum bozukluğu, depresyon, travma sonrası stres, cinsel fonksiyon ve uyku bozuklukları" sayılabilir. Bu yüzden hastaların kanser ve kanser tedavisi ile ilgili acı veren, yıkım yaratan, fiziksel ve duygusal sorunlar ve hayat tarzı değişiklikleri ile nasıl baş edebileceği öğretilmelidir.
Psikiyatrik yardım şart
Kanser gibi hayatı tehdit eden bir teşhis karşısında hastanın ilk tepkileri aşırı üzüntü, öfke ya da hastalığı inkâr, inanamama olabilir. Karışık duyguların yaşandığı bu birkaç haftalık dönemi takiben kişinin durumu kabullenmesi ve tedavi arayışına girmesi beklenir. Ancak bazı durumlarda kişi hastalığı inkâr sebebiyle tedaviyi reddedebilir. Aşırı sinirli hâli, çevresiyle olan ilişkilerini bozabilir.
Kimi zaman radyoterapi, kemoterapi ya da cerrahi tedaviler birer korku kaynağı olabilir. Bu durumlarda mutlaka bir psikiyatrik yardım alınmalıdır. Hastanın kaygıları, gelecekle ilgili endişesi psikiyatrik ilâç tedavisinin uygulanması ile çözülebilir. Hastanın ağrısı varsa, geçmişte psikiyatrik bozukluk geçirmişse, sosyal desteği azsa, yaşamında henüz tamamlamadığı işleri mevcutsa, kanser sebebiyle günlük hayatında aksamaları yoğun yaşıyorsa ruhsal bir hastalık geçirme ihtimâli çok daha yüksektir.
Okunma : 4590
