TARHAN Ailesinin Soy Ağacı

Gerektiğinde erkek de bulaşık yıkamalı

Erkek işten gelince televizyonun karşısına geçer, kadın gündüz işyerinde çalıştığı gibi eve gelince de bir sürü işi tek başına yapmak zorunda kalırsa, kısa sürede yıpranır. Eğer bir erkek, karısı da çalışıyorsa, gerektiğinde bulaşık yıkamalıdır.

Evlilikte itaat mi önemli özgürlük mü?

Bir taraftan bağımlılık eğitimi verip itaati yüceltirken diğer yandan da bağımsızlığı öğreterek özgüveni üstün tutmaya çalışan kültürler vardır. Birincisinde, aradaki sadakat ve itaat vurgulanır; o güçlendirilirken özgüven zayıflar. Özgüven zayıfladığı için de girişimcilik olmaz ve yeni şeyler ortaya çıkmaz. İnsanlar hep standart ve klasik tipte kalırlar. Diğerinde ise, özgüven ve girişimcilik üzerinde durulur; özgüven güçlendirilirken, bu defa da ilişki bağları zayıflar.

İtaat iki taraf için de geçerlidir...

Burada yapılacak olan şey, hem itaat ve sadakati, hem de özgüven ve girişimi güçlü tutmaktır. Bağlılık özgüven kaybettirmeyen, karşı tarafın kendini kişiliksiz hissetmeksizin duyduğu bir itaat olursa idealdir. Kişi karşıdakine kendisini yetersiz ve değersiz hissettiriyorsa, o itaat mahzurludur ve adı katlanmaktır. Bu bağlılık, kişiyi mutlu etmeyen bir bağlılık olduğundan, böyle ortamlarda yetişen çocuklar mutsuz olurlar. Kısaca itaat, iki taraf için de geçerlidir.

Evlilikte sorumluluk alanları nasıl olmalıdır?

Evlilikte, erkeğin sorumlu olduğu konularla kadınınkiler birbirinden farklıdır. Eğer kadın çalışıyorsa evdeki işler paylaşılmalı, bu işlere erkek de yardım etmelidir. Bu durumda kadın da eve para desteğinde bulunacaktır. Fakat erkek işten gelince televizyonun karşısına geçer, kadın gündüz işyerinde çalıştığı gibi eve gelince de bir sürü işi tek başına yapmak zorunda kalırsa, kısa sürede yıpranır. Eğer bir erkek, karısı da çalışıyorsa, gerektiğinde bulaşık yıkamaktan kaçınmamalıdır. Diğer türlüsü bencilliktir. Kadın çalışıyorsa çiftler hayatı paylaşmalıdır.

Eşlerde ruh ve kişilik uyumu nasıl olmalı?

Hayat bir alışveriştir ve hiçbir şey dört dörtlük değildir. Evlenecek insanların birbirlerine yüzde yüz uymalarını beklemek yanlıştır. Tarafların özellikleri yüzde seksen uyuşuyorsa, o evliliğe engel olmak doğru değildir. Evlilikten iyi sonuç alınabilmesi için; sevginin karşılıklı, hayata bakış açısının ortak olması, ruh ve kişiliklerin uyuşması lâzımdır. Evlilikte en büyük engel, insanın değişime kapalı olmasıdır. İnsan değişime açıksa, herkesle evlenebilir, bunun hiçbir sınırlaması yoktur.


 

 

 

 

 

 

 

PROF. DR. NEVZAT TARHAN

UZM. PSK. ÇİĞDEM DEMİRSOY



 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Okunma : 2663

 

Haberler

Foto Galeri