Reyting için her yolu deneyen televizyonlar, dizilerden beklediği ilgiyi bulamayınca yarışmalara yöneldi. Yayınlandığı ilk günden itibaren kamuoyunun tepkisini çeken 'Güzel ve Dahi' (Show TV) ile ilgili polemik bitmemişken, Fox TV'de önceki akşam yayınlanan 'Hasret Bitiyor, Babamı Arıyorum' yeni bir tartışmayı başlattı.
Baba ve evlat sevgisinin şov malzemesi olarak kullanılmasının topluma yapılacak en büyük kötülük olduğu konusunda fikir birliğine varan psikologlar, RTÜK'ün böyle bir yarışmaya onay vermesine de şaşırıyor. Perihan Savaş'ın sunduğu 'Hasret Bitiyor, Babamı Arıyorum'da, babasını hiç görmemiş genç kadın, biri gerçek babası, 7'si de babası olduğunu iddia eden 8 kişiyle karşı karşıya geliyor ve bunların arasından gerçek babasını bulmaya çalışıyor. 'Yarışma olur da ödül olmaz mı?' demeyin. O da düşünülmüş. Genç kadın, gerçek babasını bulursa ödülü alıyor. Ama oyunculardan birini seçerse ödülü oyuncu alıyor. Cumartesi akşamı ilk bölümüyle yayınlanan program, stüdyo ortamında geçti. Zaman zaman duygu sömürülerinin yapıldığı yarışmada, kızın yapmacık tavırları dikkat çekerken, diyaloglar sanki önceden çalışılmış gibiydi.
Psikologlardan, yarışmaya tepki...
Her ne kadar Fox TV yetkilileri, yarışmacı kıza uzman psikologlar tarafından psikolojik destek vereceklerini söylese de ülkemizin önde gelen psikologları yarışmaya tepki gösteriyor. İnsanî duyguların ticari metaya dönüştürülmesinden rahatsızlık duyduğunu söyleyen psikiyatrist Doç. Dr. M.Kemal Sayar, bu tür programların aile değerlerine vereceği zarara dikkat çekiyor. Sayar'ın eleştirilerinden RTÜK de nasibini alıyor: "Açık biçimde ahlaksız ve zararlı bir program. Aile bağlarını bu şekilde zedelersek, anne-baba ve çocuklar arasındaki doğal sevgiyi bir yarışma unsuru haline getirirsek, topluma kötülük yapmış oluruz. TV'nin kirletmediği değer kalmadı. RTÜK nasıl onay vermiş hayret..."
Babasını hiç görmemiş birinin babasını bulmasının çok zor olduğunu söyleyen psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yarışmacının babasını bulsa da bulmasa da travma yaşayacağına dikkat çekiyor: "Babasını tanıyamazsa aralarında bir uyuşmazlık var gibi algılanabilir. Yanlış kişiye baba dediği zaman, çocuk gerçek babayı bulamamanın verdiği suçluluk duygusunu yaşar. Ticari kaygı yüzünden aile hayatının şov malzemesi olması etik değil. Oradaki genç kızın gönüllü olması da sonucu değiştirmez. İnsanlar para için bunları yapabilir; ama bunun sosyal sonuçları mutlaka olacaktır."
Okunma : 3082