Üniversiteye hazırlanan gençlerin yüzde 80'inin YGS ve LYS gibi sınavları gelecekleri için tehdit olarak görüp mutsuz oldukları anlaşıldı. Öğrenciler bu dönemi 'kriz' gibi gördüklerini söylerken üçte birinden fazlasının depresyon belirtileri gösterdiği ortaya çıktı.
Üniversite sınavlarının gençler üzerinde büyük bir ruhsal ve fiziksel baskı oluşturduğu ortaya çıktı. Sakarya'da Yükseköğretime Geçiş Sınavına (YGS) giren ve Lisans Yerleştirme Sınavına (LYS) hazırlanan öğrencilere, sınav kaygılarının belirlenmesi için bir anket yapıldı. Anketle öğrencilerin sınav kaygısını etkileyen faktörlerden 'Başkalarının görüşü, kendi görüşleri, gelecekle ilgili endişeleri, sınava hazırlanmakla ilgili endişeleri, sınav sürecine ilişkin bedensel ve zihinsel tepkiler ve genel sınav kaygısına ilişkin durumları ele alındı. 153 lise öğrencisi ile yüz yüze yapılan ankete göre, öğrencilerin yüzde 73 u sınavı bir kriz dönemi, yüzde 80'i ise geleceği için bir tehdit olarak görüyor. Öğrencilerin yüzde 86’sı ise sınavdaki başarısını gelecekteki mutluluğunun ve başarısının tek ölçütü olarak algılıyor.
HAYAT ÜNİVERSİTEDEN İBARET DEĞİL
Anketin sonuçlarım değerlendiren Anksiyete Bozuklukları Demeği Genel Sekreteri Doç. Dr. Armağan Samana, bu yaş grubundaki çocukların, bazı şeyleri daha somut düşündüğünü söyledi.
Samana "Yani 2 kere 2 eşittir 4 şeklinde yaklaşır her olaya. Eğer üniversite sınavında başarılı olursa hayatta başarılı olduğunu sanır. Halbuki başarı sadece akademik değil daha çok bireyin toplumdaki performansıyla alakalı bir durum. Kaldı ki sınavda başarısız olanın da hayatta başardı olması mümkün. Hayat üniversite okumaktan ibaret değil ki? Üniversiteye girişte başarısız olan bir insan ticarette çok başarılı olabilir" diye konuştu.
TEK FAYDASI PSİKOLOGLARIN İŞİNİ ARTIRMASI
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan:
Tek seferde bütün bilgi ve birikimi test eden bir sınav. Dolayısıyla kişide 'daha çok kaybetme korkusu ve başarı baskısı ortaya çıkarır. Amerika'daki gibi senede birkaç defa olsa öğrencilerin algısı bu yönde olmazdı. Bu sınavın tek faydası psikologların işini artırması. Çünkü sistem sınav kaygısını artırıyor, neticede bir öğrenci 1 soruyla 17 bin öğrenciyi eliyor. Ailenin de baskısıyla kişiler ^ ister istemez kaygı yaşıyor.'
ERGENLİĞİN DE ETKİSİ VAR
Ünlü psikiyatrisi Prof. Dr. Arif Verimli: "Çevresel faktörlerin ve hormonal değişikliklerin gençlerde stresin başlıca nedeni olduğunu ifade etti. Verimli ağır stres altında kalmanın anksiyeteli (kaygılı) bozukluğun başlangıcı olduğunu belirterek "Kaygı muhakemeyi son derece bozar. Gençler bu sebeple mantıksız bir sonuca varıyorlar. Ergenliğin getirdiği hormonal, endojen ve çevresel faktörlerin de etkisiyle karamsarlığa kapılıyorlar." dedi.
YÜZDE 80'İ KENDİNE GÜVENMİYOR
■Öğrencilerin yüzde 86’sı sınav başarısını gelecekteki mutluluğunun tek ölçütü olarak düşünüyor.
■Yüzde 73'ü sınavı bir kriz dönemi olarak görüyor,
■Üçte biri sınava hazırlanırken iştahsızlık, uykusuzluk, gerginlik gibi birçok rahatsızlıkla mücadele ediyor.
■Yüzde 80'i sınavlarda kendine güvenmediğini söylüyor ve sınavları gelecekleri için bir tehdit olarak görüyor.
■Gençlerin yarısı sınavlardaki başarısının kendisine duyduğu saygı ile eşdeğer olduğu görüsünde.
BUGÜN
Okunma : 4948