Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Antidepresan Kullanımı ve Zararları” konusu hakkında TV100'e röportaj verdi. Antidepresanın çok kullanılmasının küresel olarak bir gerçek haline geldiğinden bahseden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ilaçların kimyasal olarak bir silah olduğuna dikkat çekti. Tarhan; “Sonuçta ilaçlar kimyasal bir silahtır. Yerinde ve zamanında kullanılırsa faydalıdır ama rastgele düzensiz bir şekilde kullanılırsa bütün silahlar gibi yanlış yere isabet edebilir, yanlış sonuçlar doğurabilir.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Antidepresan Kullanımı ve Zararları” konusu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Antidepresan kullanımında çok ciddi bir artış var”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Antidepresan kullanımı ve zararları konusu hakkında değerlendirmelerde bulundu. İlaçların kimyasal bir silah olduğu konusuna dikkat çeken Tarhan, antidepresanın yanlış ve düzensiz kullanıldığı zaman bütün silahlar gibi yanlış sonuçlar doğurabileceğinden bahsetti. Tarhan; “Antidepresanın çok kullanılması küresel olarak bir gerçektir. Hatta bu atık sularda ölçülebilir hale geldi. Dünyadaki bütün büyük şehirlerde özellikle. İnsanlık maddi refah seviyesi yükseldi ama buna paralel olarak psikolojik refah seviyesi yükselmedi ve insanlar stres ile baş etme konusunda başarılı değiller. İlaçtan yardım almak zorunda kalıyorlar. İlaçlarda kişileri bazı sorunlara karşı duyarsızlaştırıyor. Bazı tepkilerini daha azaltmasına sebep oluyor fakat sonuçta ilaçlar kimyasal silahtır. Yerinde ve zamanında kullanılırsa faydalıdır ama rastgele düzensiz bir şekilde kullanılırsa bütün silahlar gibi yanlış yere isabet edebilir, yanlış sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle antidepresanların çok kullanılması hatta son 10 yılda daha önceki 10 yıla göre %57 üzerinde arttığı söyleniyor, çok ciddi bir artış var. Önümüzdeki 10 yılda daha da artacak, öyle gözüküyor fakat antidepresanı yerinde kullanıldığı zaman dünyadaki birçok intihar olayını önlediğini, insanların yeti eğitimini önlediğini çünkü depresyonun en büyük özelliği kişiyi işlevsiz hale getiriyor, enerjisi azalmış, çalışamaz, verimsiz hale getiriyor. Antidepresanda, kişi bilinçli olarak tedavi olursa böyle durumlarda hayata daha olumlu bakabiliyor ama hiçbir zaman antidepresan tek başına tedavi etmiyor. Genellikle antidepresanın terapi ile birlikte kullanılması çok daha önemli ama modernizmin bir sonucunu yaşıyoruz. Yani modernizmin getirdiği komplikasyonlardan birisi de antidepresanın çok kullanılması. Yani küresel olarak kazı odaklı bir sistem ortaya çıkması ve dini hazların zihinsel hazların önüne geçmesidir.” şeklinde konuştu.
Antidepresanın en çok rastlanan yan etkisi: Mani
Antidepresanın yan etkileri hakkında bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, uzman kontrolünde kullanılması gerektiği konusunun altını çizdi. Tarhan; “Antidepresanlar yerinde, zamanında, bilinçli ve uzman kontrolünde kullanılırsa yan etkileri varsa bile denetlenebiliyor. Antidepresanının en çok rastlanan yan etkisi mani yapar. Kişide yatkınlık geni varsa ya da ailede varsa bu kişiler antidepresan kullandığı için birdenbire çok konuşmaya başlıyor, çok para harcamaya başlıyor, ilgi gösterene âşık oluyor, temel değerlerine uymayan şeyleri yapabiliyor. Bununla ilgili çok örneklere rastlıyoruz. Bu sefer mani durumu depresyonun tam tersidir. Kişiye aşırı güven gelir, aşırı risk alır, aşırı para harcar. Daha önce yapmadığı şeyleri yapabilir. Bu da rastladığımız risklerden biridir. Diğer risk, kanı inceltici etkisi var. Bu nedenle antidepresanların bilinçsiz kullanımı birçok kanamaya, iç kanamalara sebep oluyor. Başka bir yan etkisi de kontrolsüz kullanımlarda ortaya çıkıyor. Kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek şey yapabiliyor. Kişiyi vurdumduymaz, duyarsız, gamsız yapabiliyor. Sorumluluklardan kaçınan kişiler ortaya çıkabiliyor. Bu da yan etkilerinin en çok rastlanan yan etkilerinden birisidir.” dedi.
“Antidepresanları bilinçli kullanmak gerekiyor”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, antidepresanın rastgele kullanımını azaltmak için yapılabilecek en önemli şeyin toplumu bu konuda bilgilendirmek olduğu konusuna değindi. Tarhan; “Depresyonu olan bir kimse klinik depresyonu olan, depresyondan ne anladığımız burada önemlidir. 3 günlük depresif ruh hali depresyon sayılmıyor. Kişideki depresif, bir şeyden zevk almama, ölüm düşüncelerinin aklına gelmesi, durgunluk, neşesizlik, uyku-iştah bozulması gibi bu durumlar 3 günden fazla sürerse ciddiye almak gerekir. 15 günden sonrasına klinik depresyon deniyor. Muhakkak uzman yardımı gerekiyor. Böyle durumlarda depresyonda olan bir kimseye eş, dost tavsiyesiyle ilaç vermek son derece tehlikelidir. Aslında aspirin bile reçetesiz kullanılan bir ilaç olduğu halde çok mide kanaması yapıyor. Antidepresandan dolayı kalp ritminin bozulduğu vakalara rastlıyoruz. Onun için antidepresanı yüksek doz kullanan, uzun süre kullananlarda belli aralıklarda karaciğere bakıyoruz. Kalp ritminde bozulma varsa kalpteki ritim bazı ritim aralıklarına bozulma var mı, bunlara bakılıyor. Bunlara bakmadan kullanırsa pat diye antidepresan kullanırken, kalp krizinden öldü diyorsunuz. Aslında bakıyorsun, kalbe dokunan karditoksitesi olan antidepresanlar var. Bunları rastgele alıp, tansiyonu yükselten antidepresanlar var. Tansiyon hastasına bunu verdiğin zaman tansiyon yüksekliğinden beyin kanaması geçiriyor. Bu gibi durumlar nedeniyle antidepresanları bilinçli kullanmak gerekiyor. Rastgele kullanmamak gerekiyor ama çok yaygınlaştı. İnsanlar kendilerine iyi geldiği için de kullanıyorlar. Buna önlem olarak yapılacak en önemli şey toplumu bu konuda bilgilendirmektir. Zaten ilacı ilaç yapan dozudur. Bazı durumlarda zehir ile ilacın farkı dozudur. Onun için antidepresanı dozunda, uygun dozda, uygun sürede, uygun yöntemle kullanılması her ilaçta olduğu gibi antidepresanlarda fayda yerine zarar verir.” ifadelerini kullandı.
Okunma : 1685
ÜHA