'Bağımlıdan da öte'' internete bağlıyız diyen gençler, "İş çığırından çıktı. Özel hayat diye bir şey kalmadı. Evlilikler bile internet üzerinden oluyor" diyor
Gerçek hayatta yabancılarla iletişim kurmanın tehlikeli olabileceğinin farkında olan 10-17 yaş grubu internet kullanıcıları, sanal ortamda hiç tanımadıkları insanlarla kişisel bilgilerini paylaşıyor, öte taraftan neler yaptıklarını ailelerinden saklıyor, İnternet bağımlılığı konusunda üniversiteli ve liseli gençlerin nabzını tuttuk. Onlara "Bilgisayar karşısında ya da internette kaç saatinizi geçiriyorsunuz", "İnternet bağımlısı mısınız?'' sorularını yönelttik, İlginç cevaplar aldık...
İnternet bağımlılığı tedavi gerektiren bir hastalık oldu. Aşırı kullanım, bireyleri düşünmekten alıkoyuyor, zihinde gerilemeye yol açıyor. Özellikle gelişim çağındaki çocuklar için zararı çok büyük. Sanal ortamla kişiliği değişenler, yalana çok rahat başvurabiliyor. İnternette paylaşılan şahsi bilgiler de çok ağır faturalara yol açabiliyor.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan
PROF. DR. NEVZAT TARHAN:
Ne kişilik kaldı, ne karakter...
İnternet bağımlılığıyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Üsküdar Üniversitesi Rektörü ünlü psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu teknoloji harikasının özellikle küçükler üzerindeki olumsuz etkilerine vurgu yapıyor. Çocukların çok küçük yaşta pornografiye kolayca erişebilmeleri, ileriki yaşlarda ciddi cinsel ve psikolojik rahatsızlıklara sebep olduğunu belirten Tarhan, bu konuda şunları dile getiriyor:
“İnternet bağımlılığı sebebiyle kişi kendi kimliğini değiştirebiliyor. Ve çok rahat yalanlara başvuruyor. Kişilik bozulması da karakter dağılmasına sebep oluyor. Buna maruz kalan insanların neler yapabileceği kestirilemiyor. Ateşin bulunmasından daha fazla insanlığı etkileyen ve insanda sosyal hayat dönüşümü yapan, ağır sonuçları olabilecek bir bulgu. İnternet ortamında tanımadıkları insanlarla samimi olan gençler, arkadaşlık hatırına her türlü özel yaşantılarını açıklarken, kişisel bilgilerini de çekinmeden paylaşabiliyor.”
TÜRKİYE
Okunma : 4694