Prof. Dr. Nevzat Tarhan internet bağımlılığını Radikal’den Mine Tuduk’a anlattı…
İnternet bağımlılarının sayısı hızla artıyor. Artık bir tedavi klinikleri bile var. Peki kim onlar? Bu bilişim olanağından kendilerine bir cehennem yaratan bu bağımlılar neler yaşıyor? Kendileri anlattı...
'Ne içkisi, ne kumarı var...' Bir kişinin ne kadar 'temiz' olduğunu anlatmak için kullanılan bu ifade artık 'yetersiz'. Teknoloji, ötekilerin yanma 'internet bağımlılığı’nı da koydu. Bu öyle bir bağımlılık ki 1 dakika internetsiz kalmak onlar için cehennem azabı. Kimi, saatlerce bilgisayar başında oturduğu için eşi tarafında terk edilmiş; kimi okulunu bırakmış. 72 saat odasından çıkmayarak tuvaletini bile odasına yapan, gözü çocuklarını görmeyenler var aralarında.
UYUŞTURUCUDAN FARKSIZ ETKİLERİ VAR
Geçen yıl ABD Psikiyatri Birliği'nin yayımladığı çalışmada, internet bağımlılığı 'davranışsal bağımlılıklar' bölümünde değerlendirildi. Bu bağımlılık, tıpkı uyuşturucunun beyinde yarattığına benzer bir bozukluk oluşturuyor. Bunun uyuşturucu, kumar ya da seks bağımlılığından farksız olduğuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Rektörü ve Nöropsikiyatri İstanbul Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye'de internet bağımlısı sayısında büyük artış olduğunu açıklıyor.
Bazı bağımlıların 2-3 hafta hastanede yatmak zorunda kaldığını söyleyen ve araba kullanırken bile internetten kopamayanlar olduğunu belirten Tarhan, psikoterapi ve ilacın bir arada olduğu bir tedavi programı uyguladıklarını kaydediyor. ABD'de bir internet bağımlısının, 'modemini aldığı için' annesini öldürdüğünü, Kore'de ise 27 saat bilgisayar başında oturan bir kişinin kalp krizi geçirerek öldüğünü hatırlatan Tarhan, madde bağımlılarının, aynı hazzı yaşamak için aldıkları madde miktarını attırmaları gibi, internette kalma süresinin de arttırıldığına dikkat çekiyor: "Kişi internette online oyunlarla, ev gibi güvenli bir ortamda binalar inşa ediyor, savaş kazanıyor. Bu beyinde tıpkı orgazma benzer bir doruk noktası yaratıyor."
İleri hastalar önce tamamıyla internet olmayan bir ortama alınıyor. Kişi, uyuşturucu bağımlıları gibi bir yoksunluk krizi yaşıyor
Psikoterapi ve ilaçlarla kişide internetin hayatına zarar verdiği algısı oluşturuluyor. Sonra sonra kontrollü internet’e geçiliyor.
İleri derecede hastalar önce tamamıyla internet olmayan bir ortama alınıyor. Burada birkaç gün geçirmeleri sağlanıyor
ÇOCUKLARIM BİLE BANA GEREKSİZ
32 Yaşında ev kadını:
Ev kadınıyım ve iki çocuğum var. 8 yıllık evliyim, yıllar geçtikçe eşimle aramızda bir iletişim kalmadı. Ben de geceleri, facebook ve chat sitelerinde takılmaya başladım. Giderek çok daha uzun süre bilgisayar başında kalmaya başladım. Evi toplamak, yemek yapmak, çocuk bakımı gibi işler gereksiz gelmeye başladı. Bir süre sonra bir sosyal paylaşım sitesinde bir adamla tanıştım. Aramızda, başta oyun gibi olan bir iletişim başladı. Bana kocamdan duymadığım iltifatlar ediyordu. Ancak sonra aramızda geçen bir takım yazışmaları kullanarak beni tehdit etmeye başladı. Bu durum bende büyük baskı oluşturdu. Bir gece ciddi bir panik atak kriziyle apar topar hastaneye gittik. Uzmanlarla konuşarak, sorunun kökenine indik. 2 ay yoğun bir tedavi gördüm.
HAYATIM SİLİK BİR RESİM GİBİYDİ
45 Yaşında Bilişimci:
Eşimle lise yıllarından tanışıyoruz. Üniversite bitince hemen evlendik. Çocuklar, geçim derdi derken birbirimizden uzaklaştık. İşim gereği hep bilgisayar başına oturduğum için, yavaş yavaş karım ve çocuklarıma daha az vakit ayırarak, chat, facebook, online oyunlarla vakit geçirmeye başladım. Çok az uyuyordum. Günde neredeyse 20 saati bilgisayarda geçiriyordum. Arabada cep telefonuyla, yolda tabletimle internetteydim. Eşim ve çocuklarım sanki silik bir resim gibiydi. Aynı evde eşimle SMS ya da mail yoluyla konuşabiliyorduk, cinsel hayatımız bitmişti. İşimi kaybetme noktasına geldim. Karımın zoruyla, önce özel bir merkezde 2 hafta yattım. Sonra 3-4 ay hem ilaç hem psikoterapi ile kurtuldum. Simdi yalnızca
ihtiyacım olduğu kadar internete giriyorum.
ANNEMİN ÇANTASINDAN PARA ÇALARDIM
14 Yaşında Lise Öğrencisi:
Kendimi bildim bileli bilgisayar başındayım. Ama son bir yıldır neredeyse günün 10-12 saati internette oyun ve sosyal paylaşım sitelerinde vakit geçiriyordum. Okula gitmek, arkadaşlarımla buluşmak ya da spor yapmak yerine hep internette olmak istiyordum. Okuldan kaçıp, internet kafelerde vakit geçiriyordum, Ailem bunu fark edip harçlığımı kesince annemin cüzdanından para bile çaldım. Giderek okuldaki derslerim, arkadaşlarım ve ailemle aram bozuldu. Sanal âlem neredeyse tek gerçeğim olmuştu. Sonunda ailem beni bir uzmana götürdü. Hem terapi hem de ilaç tedavisi gördüm. Doktorlar günün belli saatlerinde internette kalmam için bir takım ödevler veriyor onları yapıyorum. Simdi eskisinden daha iyiyim.
Mine Tuduk
RADİKAL GAZETESİ
Okunma : 4484